FETHİ YILMAZ’LA YAZI-YORUM

Eski Kültür Bakanı Zeybek: Yahudi filmlerindeki Türkiye karşıtlığı rastlantı değil

Radyo Sputnik'te yayımlanan Fethi Yılmaz ile Yazı-Yorum programına konuk olan ATA Parti Genel Başkanı ve Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, son 10 yılda Hollywood'un dizi ve filmlerinde Türkiye'yi nasıl hedef aldığını anlattı.
Sitede oku
ATA Parti Genel Başkanı ve Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Radyo Sputnik’te yayımlanan Fethi Yılmaz ile Yazı-Yorum programına konuk oldu. Zeybekçi, kültür bakanı olduğu dönemde Türk sineması için çıkarmak istediği bir kanun teklifinin, dönemin ABD Başkanı George H. Bush tarafından nasıl engellediğini anlattı.
Özellikle son 10 yılda ABD sinemasının, Hollywood’un Türkiye’yi yaptıkları dizi ve filmlerle hedef aldığını belirten Yılmaz, Amerikan sinemasının kültür savaşının mihenk taşı olduğu ve kültür emperyalizmi denilen kavramın diğer ülkelere dizi ve filmlerle dayatma hali olduğunu dile getirdi.
Zeybek, neden son 10 yılda bu çalışmaların arttığını şöyle yorumladı:
“Yahudiler dünyanın her yerinde zengin adamlardır. Amerika’da da zenginlerin büyük çoğunluğu Yahudi kökenlidir. Sinema sektörü de hemen hemen ellerindedir. Türkiye’de de son 10 yıldır anlamsız bir İsrail düşmanlığı var, Gazze’yi dışarda tutuyorum. Birçok vicdan sahibi Yahudi Netanyahu’nun yaptıklarını onaylamıyor. Dolayısıyla topyekûn İsrail düşmanlığı başladı bir dönem. Derken Türkiye’nin bu Yahudi karşıtı, İsrail karşıtı gibi ortaya çıkması, aramızdaki bu gerginlik, Yahudilerin de bize karşı tavır almalarına yol açtı ve bunun iki sonucu oldu. Birincisi, daha önce Amerika’da Yahudi lobisi Ermeni lobisine karşı direniyordu ve Amerika ‘soykırım’ kelimesini kabul etmiyordu. Yahudi lobisi bizden yana tavır koyuyordu, artık bizi desteklemekten vazgeçti. Sonra da ‘soykırım’ karalamasını kabul etti. İkincisi de, Yahudilerin ürettiği filmlerde sıkıştırılmış bir Türkiye karşıtlığı doğmasının da bir rastlantı olamayacağını düşünüyorum.”
Zeybek, 1989-1991’de kültür bakanlığı yaptığı dönemde önerdiği kanun teklifinin ABD tarafından engellendiği süreci şöyle anlattı:
“Türk sinemasının canlanması için SESAM’la (Türkiye Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) ile çok güzel işler yaptık. ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ı çekip Oscar’a gönderdik. Birçok şey yaptık. Bir de sinema ve televizyonlarda yerli film gösterme zorunluluğu yüzde 25’ti. Daha fazlası yapılamaz dendi. Ben de ‘sinema yasası’ diye bir cümle ekledim yasaya. Anadili Türkçe olan ülkelerde üretilen filmler de Türkçe sayılır, yüzde 25’i böyle doldururuz dedik. Bakanlık Kurulu’ndan geçmeyeceğini düşündüğüm için milletvekili arkadaşım Gökhan Maraş’a dedim ki, ‘Sen bunu teklif olarak getir’. O getirdi, ben onu destekledim, Plan Bütçe Komisyonu’na kadar getirdik. O sırada Turgut Özal, Amerika’ya gitti. Yanında Hasan Cemal Güzel de vardı, bana ‘Senin sinema kanununu savundu’ dedi. Baba Bush görüşmeler sırasında yasa teklifini masaya koyuyor ve diyor ki, ‘Siz Türkiye’ye liberalizmi getiren kişi olarak tanınıyorsunuz ama sizin Kültür Bakanınız sizinle aynı görüşte değil’. Doğru, Özal’la birleştiğim, ayrıştığım noktalar vardı. Bush, yüzde 75’i kendi filmlerine kota olarak görüyor. Yüzde yüzünü istiyor yani. Özal da, ‘Siz bizim tekstil ürünlerimize kota koyuyorsunuz ya’ diyor. Sonra Yusuf Bozkurt Özal’ın yanına gittim, ‘Neden yasayı gündeme getirmiyorsunuz?’ dedim. Dedi ki, ‘Hiç uğraşma, senin yasan bizim felsefemize aykırı ve gündeme getirmeyeceğiz’. Ve benim yasa böylece gündeme gelmedi.”
Yorum yaz