Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan Sputnik’e yapılan açıklamada, sözleşmenin önemine dikkat çekilerek ‘uluslararası bilgi güvenliği (MİB) alanında uzman evrensel anlaşmaların eksikliğinin sayısal alanda devasa bir suç patlamasına yol açtığı’ kaydedildi. Bakanlık, ‘milyonlarca insanın ciddi ekonomik zarara uğratıldığını, devletlerin kritik bilgi altyapısına (Kİİ) yönelik insan yapımı ciddi felaketlere yol açabilecek saldırılarla karşı karşıya kaldığını’ vurguladı.
Belgenin taslağı hakkında değerlendirme yapan bakanlık, belgenin geliştirilmesindeki ana hedefler arasında sayısal uçurumun azaltılması ve teknolojik eşitsizliğin ortadan kaldırılmasının yer aldığını belirtti. Açıklamada, “Amaç, gelişmiş ve gelişmekte olan dünyanın potansiyelini birleştirerek sınır ötesi BİT suçlarıyla mücadeleye yönelik etkili bir küresel sistem oluşturmaktır. Kuantum teknolojileri ve yapay zeka da dahil olmak üzere en son teknik bilgilerden (know-how) de ortaya çıkarak evrilen meydan okumaları hesaba katmaktır” vurgusu yapıldı.
‘Rusya’nın tüm müzakere süreci boyunca, aralarında Kİİ’ye yönelik ‘siber saldırılar’, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, küçük yaştakileri intihara sürükleme de olduğu uzun suç listesinin sözleşmeye eklenmesi konusunda ısrar ettiğine’ dikkat çeken bakanlık, “Ancak en önemlisi biz, BİT’in terör ve aşırı amaçlar doğrultusunda kullanılmasıyla ilgili suçların belgeye yansıtılmasına ihtiyaç olduğu konusunda ısrarcıyız” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, “Suçluların elindeki BİT, vatandaşlara ve devletlere yönelik saldırıların neredeyse ana aracı haline geldi. Bu, BM kapsamındaki müzakerelerde yaklaşımlarımız lehine güçlü bir argümandır” denildi.
‘Yeni uluslararası anlaşmanın, üzerinde uzlaşılması durumunda diğer şeylerin yanı sıra (Batılı istihbarat teşkilatlarının egemen devletlerin elektronik veri tabanlarına sınırsız erişime sahip olmasına olanak tanıyan) 2001 tarihli Budapeşte Konvansiyonu tarafından da desteklenen Batı’nın sayısal hegemonyasını baltalayacağını’ vurgulayan bakanlık, “Anlaşma küresel ve adil bir MİB sistemi tesis etmek amacıyla uluslararası yasal çerçevenin kurulmasına temel oluşturacak” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda Washington’un, Rusya’nın aksine BM ve Budapeşte konvansiyonlarının azami düzeyde uyumlaştırılmasından yana olduğuna dikkat çeken bakanlık, “Bu, Amerikalıların ve müttefiklerinin evrensel bir belge yerine kapsamı dar ve içeriği sınırlı, kolektif Batı’ya ve onun BT şirketlerine (gelişmekte olan dünyaya teknoloji transferi dahil olmak üzere) herhangi bir yükümlülük getirmeyecek bir anlaşmayı elde etmek istedikleri anlamına geliyor” vurgusunu yaptı.
‘Müzakerelerin son aşamasının mayıs-haziran aylarında New York’ta gerçekleşeceğini ve bu aşama sonunda anlaşmanın nihai metni üzerinde uzlaşmaya varılması gerektiğini’ aktaran bakanlık, “Batı’nın tutumuna rağmen Rusya, aynı düşüncede olan ülkelerle birlikte BİT suçlarıyla mücadelede uluslararası hukuki yaptırım işbirliğini düzenleyen tarihin ilk belgesinin kabul edilmesini umuyor” ifadelerini kullandı.