Sputnik'e konuşan Yegor adlı bir öğrenci, 22 Mart'ta Telegram'da bir 'sol' hesaptan bildirim geldiğini ve aldığı mesajda "Merhaba Yegor, Novoazovskaya Okulu No.1'de terör saldırısı düzenlemen için sana bir buçuk milyon ruble ödemeye hazırız, buluşma yerini daha sonra söyleyeceğiz" yazdığını anlattı.
Bir arkadaşının da kendisine aynı mesajı aldığını söylediğini anlatan Yegor, bunun üzerine DHC'de gençlere spor ve vatanseverlik eğitimi verilen ve öğrencisi oldukları Mariupol Halk Birliği'ne durumu bildirdiklerini belirtti.
Sputnik'e demeç veren Mariupol Halk Birliği yetkilileri, bilgiyi doğrulayarak 3. bir öğrenciyle daha aynı şekilde temas kurulduğunu eklediler. Yetkililer, durumu kolluk kuvvetlerine bildiklerini de söyledi.
Bu arada Novoazovskaya Okulu No.1'in yönetimi de, kolluk kuvvetleriyle irtibata geçtiklerini ve öğrencilere çeşitli durumlarda her zaman yardımcı olduklarını ifade etti.
Crocus City Hall'e saldıran teröristlerden biri, polise verdiği ifadesinde, Telegram üzerinden mesaj geldiğini ve bir buçuk milyon ruble karşılığında konser salonunda toplu katliam gerçekleştirip binayı yakmasının teklif edildiğini itiraf etmişti.
Zakharova: ABD, IŞİD’in terör saldırısına karıştığını söyleyerek kendini köşeye sıkıştırdı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batı’nın Crocus City Hall'deki terör saldırısı karşısındaki tutumlarını değiştirmedikleri takdirde ‘geride kalacaklarını’ anladıklarını ve bu nedenle önceki gün toplu halde Rusya Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret ettiklerini söyledi.
Sputnik radyosuna konuşan Zaharova, “Batılılar da dahil olmak üzere dün bakanlığımıza (Rusya Dışişleri Bakanlığı) geldiler ve baskın, metropol güç olduklarını iddia etmelerine rağmen dünyanın çoktan öne çıktığını fark ettiler. Ve eğer bu korkunç trajediye karşı tutumlarını değiştirmezlerse tamamen resmin dışında kalacaklar” dedi.
ABD’nin Crocus’taki terör saldırısına IŞİD’in söyleyerek kendisini tam anlamıyla bir çıkmaza sürüklediğine de dikkat çeken Zaharova, “Amerikalıların saldırıdan sonraki ilk 24 saat içinde, daha yangın dahi sönmeden bu saldırının Ukrayna'ya ait olmadığını haykırmaya başlamaları, bence bir kanıttır. Bunu başka türlü nitelendiremem. Bu başlı başına bir kanıt. İkinci nokta ise ABD'nin bunun kesinlikle yasaklı terör örgütü IŞİD olduğunu haykırmasıdır. Elbette tüm bunları gerçekleştirme hızları hayret verici. Mikrofon başına gelmeleri, ışıkları açmaları, gazetecileri çağırmaları, yani bu korkunç kanlı terör saldırısına kimin karıştığına dair bir sonuca varmaları birkaç saatlerini aldı” ifadelerini kullandı.
ABD’nin bu eylemleriyle kendini köşeye sıkıştırdığını kaydeden Zaharova, “Çünkü IŞİD diye bağırmaya başladıkları anda, uluslararası ilişkilerle ilgilenen, siyaset bilimci ve uzmanlar IŞİD’in ne olduğunu, nasıl çalıştığını hatırladı ve herkese hatırlattı" diye konuştu.