Erdoğan geçmişte Türkiye’de Boraltan köprüsünde soydaşlarımıza sırt dönüldüğünü hatırlatarak, "Bugün, Boraltan köprüsünde olduğu gibi kardeşlerine sırtını dönen bir Türkiye değil, kardeşlerinin haklarını korumak için her türlü adımı atabilen bir Türkiye var. Bugün Balkanlarda barışın korunmasında, Karabağ’da 30 yıllık işgalin sonlandırılmasında, Libya’da darbenin engellenmesinde aktif rol alan, güçlü, cesur, dirayetli bir Türkiye var. Türkiye’yi bu günlere sizlerle birlikte getirdik. Ekonomiden ihracata, turizmden istihdama ülkemizi her birlikte 4-5 kat büyüttük. Eli kanlı terör örgütlerine Irak ve Suriye’nin kuzeyini beraberce dar ettik. Ülkemizi birçok başlıkta parmakla gösterilir konuma birlikte getirdik. El ayranı ciğer soğutmaz diyerek başta savunma olmak üzere birçok alanda kendi göbeğimizi kendimiz kestik" dedi.
'Nasıl daha önce enflasyonu tek haneye düşürdüysek aynı başarıyı tekrarlayacağız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içerisinde bulunulan çağa Türk’ün mührünü vuracaklarının altını çizerek, "İçinde bulunduğumuz asra Türk’ün mührünü hem de çok güçlü, çok kararlı bir şekilde vurmadan durmayacağız. Bunun için yapmamız gereken bellidir. Kimsenin bizi bölmesine, aramıza fitne sokmasına, aramıza nifak tohumları ekmesine izin vermeyeceğiz. En bu meydanda ezeli ve ebedi kardeşliğine sıkı sıkı sahip çıkan bir Yozgat görüyorum. Ben size inanıyorum. Fitneye, fesada yer vermeyeceğinize inanıyorum” dedi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de göndermede bulunarak şunları söyledi:
“Bay Kemal'in yerine bin bir umutla getirdikleri çırak genel başkan selefinden bile fason çıktı. Daha 5 ay bile demeden, muazere kayboldu, şaft kaydı, dingil kırıldı. Motor su kaynattı. Özgür Efendi! Bu eziyet bir an önce bitse de kurtulsak havasında 31 Mart'ı adeta iple çekiyor. Her gün konuşuyor. Bir şeyler söylüyor. Hatta arada CHP'li belediyeleri eleştirip bizim ulaştırma yatırımlarımızdan övgüyle bahsettiği de oluyor. Hatta bazen belediye başkan adayını sahneye bile çıkaramıyor. Ama ne hikmetse, bavullarla, çantalarla taşınan, deste deste dolarlar, avrolar hakkında ağzını bıçak bile açmıyor. Akıllı telefondan, banka uygulamasıyla otuz saniyede halledebilecekleri bir işlem için altı yedi adamı neden bu kadar yorduklarını açıklamıyor. Daha kapalı kapılar ardında DEM’le kurdukları ve içini deştikçe sürekli farklı şeyler çıkan matruşka ittifakını saymıyorum. Sorsan ittifak mittifak yok diyorlar. Ama neden belediye başkanı meclis üyesi olarak devşirme adaylar gösterdiklerinin sebebini söylemiyorum. Yani ortada tam anlamıyla bir siyasi dalavere ancak bundan her iki partinin seçmeninin de haberi yok. Kendilerine oy veren seçmenlerinin iradesini işporta malı gibi sürekli birilerine peşkeş çekiyorlar. 31 Mart seçimleri Türk siyasetinin bu kirli ve kibirli zihniyetten kurtuluşunun inşallah miladı olacak. Tabii bunun için sandıktan çıkacak sonuç çok çok önemli."