Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel gönderdiği mektupta Ukrayna krizine ilişkin kaleme aldığı satırlarda 'çok önemli bir anla karşı karşıyayız' diyerek "Aciliyet, yoğunluk ve sarsılmaz bir kararlılık şarttır" cümlesine yer verdi.
"En önemli görevimiz Ukrayna'ya hızlı bir şekilde askeri yardım sağlamak ve Çekya'nınki gibi Ukrayna'ya hızlı bir şekilde mühimmat tedarik etmek ve teslim etmektir" diyen Avrupa Konseyi Başkanı Michel, yapılacak zirvede 'liderlerin yaptırımları etkin bir şekilde uygulamaya ve uygulatmaya odaklanmaları ile dondurulan varlıklardan elde edilen karların kullanımına ilişkin çabaları ilerletmeleri gerektiğini' vurguladı.
Avrupa Konseyi Başkanı söz konusu mektubunda zirvenin savunma, Ortadoğu ve tarım konularına da odaklanacağını söyledi.
Ayrıca savunma sanayinin özel ve kamu fonlarına erişimine yardımcı olunması ve engellerin azaltılması gerektiğibi belirten Michel, "Bu stratejik güvenlik zihniyetini inşa etmek için güçlü bir liderlik ve karşı karşıya olduğumuz tehditlerin aciliyetine ilişkin keskin bir anlayış gerekmektedir. Avrupa Konseyimizin bunu yerine getirmesini bekliyorum" uyarısında bulundu.
Mektubunda Ortadoğu'daki durumu da ele ala Michel şu cümleleri kaydetti:
Gazze'de 7 Ekim saldırıları ve ardından gelen savaşta yaşanan vahşet insanlık dışı sınırı aşmıştır. Çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Gazze'deki feci insani durum ve şiddetli kıtlık nedeniyle çok sayıda masum hayat risk altında. Uluslararası hukuka tam anlamıyla riayet edilmesi gerekmektedir. Sivillerin korunması, rehinelerin güvenli bir şekilde geri dönebilmeleri ve insani yardımın gerektiği gibi ulaştırılabilmesi için acilen sürdürülebilir bir ateşkese ihtiyaç duyulmaktadır.
Avrupa'nın farklı bölgelerinde çiftçilerin protestolarına da değinen Michel, endişelerin giderilmesi gerektiğini dile getirerek şu satırları kaydetti:
Avrupalı çiftçilerimiz endişelerini yüksek sesle ve net bir şekilde dile getirdiler. Karşılaştıkları güçlükler konusunda kararlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Bu da şu ana kadar yapılan çalışmaları değerlendirmek ve özellikle çiftçilerin gıda tedarik zincirindeki konumu ve hem iç pazarda hem de küresel düzeyde adil rekabet konusunda gecikmeden ilerleme kaydedilmesini sağlamak anlamına geliyor.