Gazeteci Ceyda Karan, Rusya devlet başkanlığı seçimlerine ilişkin Radyo Sputnik'e değerlendirmelerde bulundu.
Karan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı seçimlerindeki yüksek katılım oranının önemine vurgu yaptı ve Batı’nın seçimin meşruiyetini sorgulatmaya yönelik sosyal medyadaki girişimlerinin başarısız olduğuna dikkat çekti.
'Sosyal medyada denemeler yaptılar ama bu sahada hiçbir şeyi değiştirmedi'
“Zaten asıl bu katılım oranından bakmak gerekiyor. Seçimler, bütün diplomasi tükedildikten sonra Donbass’ta başlayan ve iki yıldır süren özel harekatın sonucunda yapıldı. Bu seçimler ekstra önem taşıyordu. ‘Birlik ve direniş’ demek gerekiyor ilk başta. Sovyetler Birliği’nin çöküş döneminden sonra düzenli seçim yapılan bir ülke Rusya Federasyonu. Bunu hatırlatmak gerekiyor. Her yere kameralar konuluyor Batı’da ‘seçim şaibesi’ tartışmaları çok yapıldığı için. Batı’da da seçimleri izliyoruz. Demokratik standartlar ve şeffaflık açısından Rusya seçimlerinin hiçbir farkı olmadığı net bir biçimde ortadayken; iki yıldır özel harekat yüzünden Batı acayip işlere kalkıştı. Bu seçimlerin belki meşruiyetini sorgulatacak birtakım girişimlere kalkıştılar. Artık internet, yapay zeka vb. birçok şey var. Seçimlerin üç güne yayılması onlar için fırsat oldu sanırsam. Sosyal medyada denemeler yaptılar ama bu sahada hiçbir şeyi değiştirmedi. Dolayısıyla katılım oranı çok önemliydi. Zaten sonucu hepimiz üç aşağı beş yukarı biliyoruz. Tabii ki diğer adaylar da samimi olarak seçimlere katıldı. Kendi programları vardı. Fakat Vladimir Putin’in ülkeyi ekonomik ve jeopolitik olarak getirdiği nokta, en azından benim Rusya’da tanıdığım kişiler tarafından takdir ediliyor.”
'Rusya Federasyonu halkı açısından bir direniş oluştu'
Rusya halkının Batı’nın saldırganlığına karşı sandığa yüksek katılım ile direniş gösterdiğini belirten Karan, öte yandan Batı’nın sandık sabotajlarını ve seçim şiddetini alkışlamasını eleştirdi:
“Yüzde 74 katılım oranı başlı başına bir mesaj. Rusya’ya karşı Batı’nın ortaya koyduğu saldırgan tutuma; Rus düşmanlığına, Rus kültürüne yapılan saldırılarına karşı bir mesaj. Rusya’nın biliyorsunuz tarihte yaşamış bestecilerini, opera yıldızlarını, sanatçılarını, sporcularını bile özel harekata alet ettiler. Bütün bunlara karşı Rusya Federasyonu halkı açısından bir direniş oluştu açıkçası. Tabii ki belirli sabotajlar olduğu anlaşılıyor gelen haberlerden bazı sandıklarda. Tabii birçok ülkede oluyordur. Beni en çok şaşırtan açıkçası, seçimin ilk gününde sosyal medyada hepimizin tanıdığı bazı Batılı isimler, seçim şiddetini övdü. Sandıkta olay çıkartanları alkışladılar. Yangın çıkmış mesela, bir sandığa molotof kokteyli atılmış. Dünyanın hiçbir yerinde demokratik bir ülkede oylama yapılırken, sandığa molotof kokteyli atıldığında, aklı başında insanlar bunu alkışlamaz. Seçim şiddetidir bu. Sandık sabotajıdır.”