Düzenlenen programda gençlerin sorularını cevaplayan Ortaylı, Türkçe bilgisinin önemi ve çevrelerini tanımak konusunda tavsiye vererek, "Türkiye münevverinin kafasında boşluklar vardır. Daha böyle uykudan uyanmış gibi ne tarafta olduğunu bulamıyor. Geliriz kendimize geliriz de el alemin zoruyla gelmeyelim yani. Çok kötü oluyor. Onun için aklınız başınızdayken öğrenin. O da tarih ve coğrafyadan geçer. Coğrafya bilmemek ümmiliktir. Okuma yazma bilmeyen insan bile şöyle bir coğrafya bilir. Fakat suret-i kat'iye yer küre sistemini, iklimlerin dönüşünü anlayamaz, mümkün değil" cümlelerini dile getirdi.
"Saçma sapan oteller yerine, daha anlamlı fonksiyonlu kültür merkezi olmalı" diyen Ortaylı, şehrin doğru dürüst konser salonu ve operası olması gerektiğini; buna mukabil etrafında da tiyatro ve galerilerin olmasının elzem olduğunu ifade etti.
Konuşmasında İstanbul'un yıllar içindeki değişimine de işaret eden Ortaylı, "İstanbul çok kalabalıklaştı. Bu kalabalıkta Eyüpsultan kalmaz. Rami kalmaz. 18. asrın muhteşem bir kışlasıdır. Şimdi milli kütüphaneye dönüştü. Birçok yapı da yıkıldı. Ne olduğu belirsiz bir kriminal bölge yaratmak için İstanbul'un kalbini yok ettiniz. Zamanlar değişiyor olabilir, kendinizi de değiştireceksiniz. Bunlar cehaletin getirileridir" cümlelerini kaydetti.
'Müslümanlığı dört kıtanın dini haline getiren Türklerdir'
Müslümanlığın Türkler sayesinde hızla yayıldığına da dikkat çeken İlber Ortaylı, “Türkler çok hızlı bir millettir, tarihte Türkler olmasa veya Türkler Müslüman olmasa büyük konuşmuş olmayayım ama Ortadoğu’da kalırdı. Dört kıtanın dini haline getiren Türklerdir. Avrupa’ya Osmanlı sayesinde adım attı. Kafkasya’da birtakım Türk kabileleri 18. asırda Müslüman oldular. İlk Müslüman devletimiz de Karahanlılar. Hindistan’a da Müslümanlık Türklük aracılığıyla girmiştir” dedi.