FETHİ YILMAZ’LA YAZI-YORUM

Bayram getiren Tıbbıyeli Hikmet ruhu

Fethi Yılmaz'la Yazı-Yorum'a konuk olan Prof. Dr. Suat Çağlayan, 14 Mart Tıp Bayramı'nda Tıbbiyeli Hikmet'in hikayesini anlattı.
Sitede oku
Tıbbiyeli Hikmet'in öncülüğünde Tıbbiyelilerin 14 Mart 1919'da İngiliz işgaline başkaldırdığı gün Tıp Bayramı olarak kutlanıyor. Fethi Yılmaz’la Yazı-Yorum’a konuk olan Prof. Dr. Suat Çağlayan, Tıbbiyeli Hikmet’in hikayesini, İstanbul’un işgalinde gösterdiği direnişi ve 14 Mart Tıp Bayramına giden süreci Radyo Sputnik dinleyicileri için anlattı.
Çağlayan, Tıbbiyeli Hikmet’in eğitim yıllarına dair şöyle konuştu:
“Tıbbiyeli Hikmet, Balıkesir’de doğmuş, lise 2’de de Askeri Tıbbiye’ye alınmıştır. O sırada savaşlar arka arkaya geliyor. Balıkesir Lisesi’nde yurtseverlik duyguları içine siniyor. Okulda Selanik’ten Türkiye’ye gelmek zorunda olan öğrenciler var. Trakya’dan gelenler, Balkan Savaşı’nda babasını kaybedenler var. Hikmet’in içinde bulunduğu ortamda hep yüreği yanık çocuklar var. Babası askeri doktor olmasını istiyor. Bu duygularla İstanbul’da işgalin karşısında yer alıyor. Askeri Tıbbiye binasının hamamında arkadaşlarıyla toplanıyorlar, orada organize oluyorlar. Okul da İngiliz karargahı, işgal altında.”
14 Mart 1919’da, İngiliz işgaline karşı direnişte ilk başkaldırıyı sağlayan Tıbbiyelileri anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
“14 Mart’ın anlamı oldukça büyük ama 14 Mart aslında onlara hareket şansı veriyor. Sanki basit bir olaymış gibi, 1827’de 14 Mart’ta tıbbiyenin kuruluşunu kutlayacakmış gibi hamamda buluşuyorlar. İki büyük olay gerçekleştirmek istiyorlar. Birincisi bayrağımızı Haydarpaşa’nın iki kulesinin arasına asmak istiyorlar. Önce 14 Mart toplantısını yapıp orada büyük bir gösteri gerçekleştirip bunu yapmak istiyorlar. Kutlama törenine zorunlu olarak işgal komutanları da çağırılıyor. Açılış konuşması başlıyor, programda olmamasına rağmen Tıbbiyeli Hikmet, 14 Mart’ın anlamını söylüyor ve ondan sonra ne işgalci bırakıyor ne de komutan. O sırada İngiliz komutan orayı terk ediyor, Hikmet’i tutuklamak istiyor. Besim Ömer Paşa ikna ediyor. Fakat hemen ardından Tıbbiyeliler iki kule arasına Türk bayrağını dikiyorlar.”
Yorum yaz