‘Halk ABD’nin enjekte ettiği liberal politikacılara alternatif bulamıyor’
“Avrupa’da halkın en büyük düşüncelerinden birisi, merkez bankalarının faizleri düşürüp düşürmeyeceği. Biliyorsunuz özellikle mortgage kredileri inanılmaz yükseldi. Herkesin cebini yakıyor. Avrupa halkının bu faizler dışında çok bir şey düşündüğünü zannetmiyorum. Avrupa’yı artık ayırmak gerekiyor. Doğu devletlerine benzemeye başladılar iyice. Bir halk var, bir de devletin kendisi var. Çekirdekte olan devlet. Amerika’nın Soğuk Savaş döneminde enjekte ettiği liberal politikacılar var. Onlar bir kesim, halk ayrı bir kesim. Politikacıların yaşadığı dünyada biz yaşamıyoruz. Onların kaygılarıyla yaşamıyoruz.
Politikacıların yol açtığı göçmen krizleri, savaşlar vs. halk tarafından çok ciddi eleştirilmeye başlandı. Sokağa taşınmıyor ama. Sokağa taşınmamasının en önemli sebeplerinin başında, halkın güvenecek politikacı bulamaması geliyor. Yani eskiden barış yanlısı Yeşiller vardı, öyle bilirdik. 2003 Irak işgalinde sokaklar doldurulmuştu. Ama birdenbire gördük ki Yeşiller aslında savaş çığırtkanıymış. Avrupa halkının çok kemikleşmiş sağcı kesimini bir kenara bırakalım. Onlarda da değişimler var gerçi. Özellikle Suriye savaşında belirmeye başlayan politikacıların yanlışları, Rusya-Ukrayna savaşı ile ayyuka çıktı.”
‘Her ülkenin savaşacak gücü vardır ama savaşı sürdürebilmek başka bir güç ister’
“Birileri Türkiye’yi düzeltse de Türkiye’de yaşasak keşke… Yani Avrupa hiç öyle iç açıcı bir durumda değil. Tüketim Avrupa’sına geçmiş durumda. Sermaye çöküşü başladı. Kapitalizmin kendisi çökmeye başladı. Üretim zaten kesilmişti. Parayla, paranın figürasyonuyla oynayarak başka ülkelerin mallarını sömürüyorlardı. O dönem de geçti. Hindistan mal satmıyor artık. Ve gıda durumu sorunlu hale gelmeye başladı Avrupa’da. Gıda ve enerji fiyatları arttı. Eğer bir savaş dönemi düşünüyorsak, gerçekten de 2. Dünya Savaşı öncesine benzemeye başladı. Enerji kaynaklarına erişim zorlaştı. Kendi ürettiği enerji yetmiyor. Çok önceden savaş açtığı nükleer ve diğer enerji şekillerini tekrar gündeme aldılar.
Türkiye ile kıyaslarsak tabii ki Türkiye çok korkunç durumda. Fiyatlar çok absürt. Bakın kötü veya iyi demiyorum; absürt diyorum. Ama onun dışında Avrupa’daki sorunlar, Türkiye’dekinden çok daha köklü hale gelmeye başladı. Bir kere Amerika’nın sisteme enjekte ettiği bürokratların ve siyasetçilerin değişmemesi halinde, Avrupa can çekişecek. Savaş çıkarak bir güçleri de yok zaten. 3. Dünya Savaşı naralarını muhtemelen ABD’ye güvenerek atıyorlar. Rusya bu anlamda en diri, en ayakta duran ülkelerden birisi oldu. Akıl almaz bir savaş makinesi haline geldi. Sovyetler çöktükten sonra Batı’dan teknoloji aldı ve savaşı sürdürebilir hale geldi. Her ülkenin savaşacak gücü vardır ama savaşı sürdürebilmek başka bir güç ister. Mesela Çin’in savaşı sürdürecek gücü yoktur ama Rusya’nın var.”
‘Avrupa’daki sağın ve solun, aslında Pentagon’un sağ ve sol kanadı olduğunu öğrenmiş olduk’
“Akademi çevresinde ve Avrupa’daki yerel yayınlar ile, ulusal yayınlar arasında yüzde 90-95 eşleşmeme durumu var. Yani lokal yayınlar tümüyle savaşa karşı. Bu, halkın nerede durduğunu gösteriyor. Öte yandan ulusal yayın dedikleri şey tümüyle liberal akımın elinde ve bildiğini okuyor hala. Çok fazla takmıyor durumu. Çok fazla benimsemişler bu garabeti. Onun üzerinden gidiyorlar. Avrupa’da asıl yaşanacak açmazlardan birisi şu: Kesinlikle bir savaş olacak. 3. Dünya Savaşı da diyebilirsiniz. Belki silahlı ve sıcak bir çatışma bile olmaz. Ama halk gerçekten de politikacıları yiyebilir yakında. Bazı ülkelerde politikacıların sokağa çıkma ihtimali kalmayabilir. Hakikaten insanlar bıkmaya başladı. O kadar absürt kararlar alıyorlar ki.
Bugün ‘Ukrayna Savaşı’ dendi. Bütün Avrupa sürünüyor. Niye süründüğünü bile bilmiyor. Neden bu şekilde olduğunu bilmiyor. Bakın İngiltere’de okul, mutfak masrafları arttı. Krediler inanılmaz bir hale geldi. Zaten pandemi felaketinden, kapatmalardan sonra bu savaş yaşandı. Bugün Avrupa toplumu, kapitalizme çok uzun zamandır alışkın bir toplum. Birden kapitalizmin tüm araçlarını ellerinden alıyorlar. Borçlanmaları, kredileri vs. İnsanlar dımdızlak ortada kaldı. Bunu gitgide Ukrayna Savaşı’na bağlamaya başladılar. İlk başta Rusya’yı suçladılar. Fakat alternatif seslerle beraber işin arkasında aslında Amerikalı liberallerin, veya ‘sol’ diyeceğimiz Amerikalı ve Avrupalı siyasetçilerin olduğunu görmeye başladılar. Biz Avrupa’daki sağın ve solun, aslında Pentagon’un sağ ve sol kanadı olduğunu öğrenmiş olduk.”
‘Yakın zamanda Avrupa’da kapalı devre faşizm rejimlerini görmeye başlayacağız’
“Bakın savaş konusunda İngiltere İşçi Partisi’nin açıklamaları, Muhafazakar Parti’den farklı değil. Veya niye İsrail’i destekliyorlar? İngiltere’de halk büyük çoğunlukla Gazze’yi destekliyor halbuki. Filistinlileri destekleyerek kendi hükümetlerinden hesap sormaya çalışıyorlar. Biz 1980’lerden itibaren gazetecilik yaptık. Gazze hareketi, Hamas’ın İsrail’e saldırması vs. tüm bu düzeni konuştuğumuzda, Ukrayna’da nasıl bir pisliğe battıklarını ve üzerini Gazze’nin toprağı ile örtmeye çalıştıklarını gördük. Yakın bir zamanda bir Çin olayı olabilir. Gazze bitince Çin ile bir çatışma havasına girecekler. Çin de uzak duruyor bu meselelerden. Bakalım savaş çıkarmadıkları zaman kendi ülkelerinde ne olacak?
Demek ki 1960’lardan itibaren sisteme entegre edilen liberal hareketler, savaşlarla yaşıyor. Dünya nüfusunu kırdılar. Batı Afrika’dan başlıyorsunuz 1960’larda, Cape Town’da bitiyor. Sonra Doğu Afrika’da. Sonra Ortadoğu’ya geliyor, resmen ülkeleri tarayarak gidiyor. İnanılmaz miktarda savaş çıkmış 1960’tan itibaren. Ve son ikisi, Batı kamuoyunu hafiften uyarmaya başladı. Birincisi Suriye idi. Suriye’de Rusya çok büyük puan kazandı Avrupa kamuoyundan. Bunu çökertmeyi Ukrayna ile denediler ama yine çökmedi.
Çünkü Ukrayna’da hakikaten Zelenskiy denen bir şarlatan var. Ne derlerse, nasıl emir verirlerse onu yapıyor. Şimdi emir veren de kalmadı, boşlukta dolaşıyor. Artık adama dosyalar, notlar verip ne söyleyeceğini belirtmiyorlar. Ortalıkta dolanıyor. Gürcistan’ın işgali sırasında Sakaşvili kravatını yiyip ülkeden kaçmıştı. Zelenskiy’nin durumu da oraya gelecek. Maalesef çok büyük bir trajediyi, komedi gibi izliyoruz. Bütün dünyanın huzurunu kaçırdılar. Avrupa, sıcak savaşa gidebilecek sermayeye ve halk düşüncesine sahip değiller. Halkta da yorgunluk var. Özellikle göçmen krizlerini savaşlara bağlamaya başladı insanlar. Önemli bir faktör. ‘Herkes kendi yerinde mutlu olsun’ çizgisine gelecek. Yakın zamanda Avrupa’da kapalı devre faşizm rejimlerini görmeye başlayacağız. Şehir veya eyalet bazında, parlamentolarda, sistematik faşizm görmeye başlayacağız. Tabii yani umarım savaşa evrilmez.”