Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktör Danışmanı Vladimir Fitin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin-İsrail çatışmasına ilişkin açıklamalarını Sputnik'e değerlendirdi.
ABD'nin bölgede derin çıkarları olduğunu ve İsrail'in bunların ilerletilmesine yardımcı olduğunu belireten Rus uzman, şu değerlendirmede bulundu:
Batı'nın ve ABD'nin Filistin sorunu konusundaki pozisyonu, ABD'nin Ortadoğu'daki ana müttefiki ve bölgedeki ana desteği haline gelen İsrail devletinin kurulmasından bu yana geçen onlarca yıllık süre içerisinde oluştu. Dolayısıyla yakın vadede Washington'da hangi yönetim iktidara gelirse gelsin ABD İsrail'e verdiği destekten asla vazgeçmeyecektir.
Filistin-İsrail ihtilafının çözümü meselesinin en başından itibaren son derece karmaşık olduğunu ve şu anda Gazze'deki durumun çözümüne bağlı olduğuna vurgu yapan Fitin, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sorun bir bütün olarak, maalesef İsrail devletinin kuruluşundan bu yana, 1947'den bu yana onlarca yılda çözülmedi. Yapılan girişimlerin hiçbiri başarılı olmadı. Arap ülkelerinin talep ettiği, Türkiye ve Rusya dahil tüm dünyanın desteklediği bağımsız bir Filistin devletinin kurulması şimdilik gerçekleşmiş değil. 1947'de BM Genel Kurulu, Filistin topraklarında Yahudi ve Arap olmak üzere iki ayrı devlet kurulmasını öneren bir kararı kabul etti. Ancak üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen hala bir Filistin devleti kurulamadı. İsrail ile Filistin arasındaki bu küresel çatışma önemli oranda Gazze'deki mevcut çatışmanın nasıl çözüleceğine bağlı.
Rehineleri kurtarılması ve Gazze halkına insani yardım sağlanması amacıyla geçici bir ateşkesin muhtemel olduğunu belirten Rus uzman, sözlerini şu sözlerle noktaladı:
İsrail'in Gazze'deki operasyonu beş aydır sürüyor. Şu anda ikinci bir ateşkes için çaba sarfediliyor. Bu, kalan rehinelerin en azından bir kısmının kurtarılması ve bu bölgedeki Filistinli nüfusa insani yardım sağlanması için gereklidir. 40 günlük ateşkes sağlanırsa ne olacağını ve bu 40 günün sonunda ne olacağını tahmin etmek zor. Çünkü İsrail, en başından itibaren Hamas'ın tüm altyapısının yok edilmesini hedef olarak belirledi. Ancak bu hedefinin yakınına bile yaklaşamadı. Ve görüşmeler başka herhangi bir grupla değil, HAMAS liderliğiyle yürütülüyor.