Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Ankara’da bir otelde düzenlenen "Dünya Kadınlar Günü: İlerleme için Kadınlara Yatırım" temalı etkinliğe katıldı.
Bakan Göktaş, yaptığı konuşmada dünyada barışın ve adaletin tesis edilmesini umduğunu söyleyerek, “Kadınlar ve kız çocukları hayatın her alanında hiçbir ayrımcılıkla karşı karşıya kalmadan aktif rol alsın. Kendi geleceklerini kursun, söz sahibi olsun. Bu hedef doğrultusunda atılan her adımı, yapılan her çalışmayı, oluşturulan her birlikteliği çok kıymetli bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Krizlerin ve çatışmaların ortasında kalan kadınlar ile kız çocuklarının sesi olmak için bir araya geldiklerini dile getiren Bakan Göktaş, “On yıllardır Gazze’de, İsrail’in işgali ve saldırıları altında hayata tutunmaya çalışan kadınlar için, yardım eli bekleyen kız çocukları için kurulacak birlikteliğin somut bir adımı olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Bakan Göktaş, yaptığı konuşmada dünyada barışın ve adaletin tesis edilmesini umduğunu söyleyerek, “Kadınlar ve kız çocukları hayatın her alanında hiçbir ayrımcılıkla karşı karşıya kalmadan aktif rol alsın. Kendi geleceklerini kursun, söz sahibi olsun. Bu hedef doğrultusunda atılan her adımı, yapılan her çalışmayı, oluşturulan her birlikteliği çok kıymetli bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Krizlerin ve çatışmaların ortasında kalan kadınlar ile kız çocuklarının sesi olmak için bir araya geldiklerini dile getiren Bakan Göktaş, “On yıllardır Gazze’de, İsrail’in işgali ve saldırıları altında hayata tutunmaya çalışan kadınlar için, yardım eli bekleyen kız çocukları için kurulacak birlikteliğin somut bir adımı olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
1 milyonu aşkın kadın ve kız çocuğu yerinden edildi
Gazze’de hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğuna işaret eden Bakan Göktaş, şu sözleri paylaştı:
“UN Women ve UNFPA’nın tahminlerine göre 1 milyonu aşkın kadın ve kız çocuğu yerinden edildi. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin de dile getirdiği gibi ‘İnsanlığın zulüm ile bükülen belini mazlumlar arası ayrım gözetmeden doğrultabiliriz’. Bu anlamda kimsenin geride bırakılmadığı bir dünya, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış için üzerimize çok büyük bir sorumluluk düşüyor.”