AB Komisyonu, Rusya-Ukrayna geriliminin başlaması ve enerji krizi nedeniyle uygulamaya konan, üye ülkelerin gaz talebini 2017-2022 ortalamasının yüzde 15 altına indirmesini içeren acil durum tedbirinin 12 ay daha uzatılmasına yönelik teklifini açıkladı.
Açıklamada, AB genelinde yapılan gaz tasarrufunun enerji kriziyle mücadeleye önemli katkı sağladığı hatırlatılarak, "AB, Ağustos 2022 ile Aralık 2023 arasında toplu biçimde gaz talebini yüzde 18 azaltarak yaklaşık 101 milyar metreküp gaz tasarrufu sağladı" ifadesi yer aldı.
Uygulamadaki olağanüstü gaz tasarruf mevzuatının 31 Mart'ta sona ereceği anımsatılan açıklamada, komisyonun üye ülkelere gaz talebini azaltma tedbirlerinin sürdürülmesini teklif ettiği kaydedildi.
Açıklamada, jeopolitik gerilimlerin devam etmesi, sıkı küresel gaz piyasaları ve AB'nin Rus fosil yakıtlarından tamamen kurtulma hedefi göz önüne alındığında enerji tasarrufunun devam ettirilmesi gerektiğine işaret edilerek, teklifin 4 Mart'ta AB üyesi ülkelerini enerji bakanlarının yapacağı toplantıda değerlendirileceği belirtildi.
Mevcut gaz tasarruf uygulaması 31 Mart 2024 tarihinde sona eriyor. Söz konusu doğalgaz tüketimini düşürme hedefi acil durumlarda zorunlu hale getirilebiliyor.
AB'nin ‘Rusya yaptırımları’ sonrası gaza ne kadar ödediği belli oldu
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından paylaşılan güncel veriler, Rusya’ya yaptırım ilan eden Avrupa Birliği’nin (AB) doğalgaza neredeyse iki kat daha fazla ödediği kaydedilirken, yaptırımların ‘en büyük yararlanıcısı’ ise ABD oldu.
Eurostat tarafından paylaşılan güncel verileri dikkate alan Sputnik, Avrupa Birliği’nin, ilan ettiği Rusya karşıtı yaptırımlar nedeniyle Şubat 2022 döneminden geçtiğimiz yılın aralık ayına kadar gaz ithalatına 185 milyar Euro fazla ödeyerek toplamda 304 milyar Euro harcadığını buldu.
Almanya Federal İstatistik Kurumu (Destatis) tarafından paylaşılan veriler, iseülkenin geçen yılın ocak-eylül döneminde gaz ithalatını 2021 yılına kıyasla 2.5 kat azaltmasına rağmen artan fiyatlar nedeniyle aynı miktarda ödeme yaptığını ortaya çıkarmıştı.
Rusya’dan doğalgaz alımını reddederek yaptırım uygulayan AB, sanayisizleşmeye doğru giderken, bu durumdan en fazla karı 53 milyar Euro kazanan ABD elde etti.
Yaptırımlar sonrası AB’ye LNG ihracatından elde edilen karlarda lider ABD’yi 27 milyar Euro ile İngiltere takip ederken, Şubat 2022’den bu yana Rus gaz ve petrol ürünlerine getirilen ambargolar sayesinde bütçesini zenginleştiren Norveç'in de 24 milyar Euro ek kar elde ettiği görülüyor.
Cezayir’in de son 20 ayda 21 milyar Euro ek gelir elde ettiği kaydedilirken, küresel pazarda Rusya ise tüm yaptırımlara ve arz hacmindeki azalmaya rağmen artan fiyatlar nedeniyle ilave 14 milyar Euro kazanmasını bildi.
Yaptırımlar sonrası bir diğer karlı ülke de Katar olarak gözlemlenirken, bu ülkenin de Rusya kadar ek gelir elde ettiği görülüyor.
Aynı zamanda AB'nin doğalgaz tedarik politikasının revizyonu nedeniyle Azerbaycan 12 milyar Euro ek gelir elde ederken, bu dönemde Avrupa ülkeleri Angola'ya 5 milyar Euro, Mısır'a 4 milyar Euro, Trinidad ve Tobago'ya 3 milyar Euro ödedi.
Nijerya ve Kamerun da yaptırımlar sonrası ilaveten ikişer milyar Euro kazanırken, Libya, Umman ve Ekvator Ginesi ise ek olarak birer milyar Euro ile bütçesini doldurdu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, daha önce Rusya'yı kuşatma ve zayıflatma politikasının Batı'nın ‘uzun vadeli’ bir stratejisi olduğunun altını çizmiş, öte yandan tek taraflı yaptırımların aynı zamanda tüm küresel ekonomiye ciddi bir darbe indirdiğini vurgulamıştı.
Rus lider, Batı'nın asıl amacı milyonlarca insanın hayatını kötüleştirmek olduğuna değinirken, ülkesinin, Batı'nın kendisi için yarattığı tüm sorunları çözeceğini dile getirdi.
Moskova, Batı'nın Rusya karşıtı yaptırımların başarısızlığını kabul etme cesaretinden yoksun olduğunu da kaydederken, Batılı ülkelerde de Rusya'ya uygulanan kısıtlamaların etkisiz olduğu yönündeki görüşler defalarca dile getirildi.
En karlısı ABD
Küresel enerjide tek lider olma hırsını sürdüren ABD, AB ülkeleri başta olmak üzere tüm ülkeleri Rusya’ya karşı yaptırım uygulamaya, aynı zamanda tek taraflı yaptırımlarına uymaya zorluyor.
AB’nin sanayi üretiminin temelini oluşturan ucuz Rus gazını, baskı ve Kuzey Akım 2 eylemleri sayesinde kesen ABD’nin, Şubat 2022'den bu yana Avrupa Birliği'ne (AB) yaklaşık 66.7 milyar Euro değerinde sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarik ettiğini ortaya çıktı.
Ukrayna’daki askeri operasyonun başladığı ve yaptırımların ilan edildiği bu tarihten bir yıl önce, ABD’li gaz şirketlerinin AB’ye ayda yalnızca 725 milyon Euro değerinde ortalama 1.25 milyar metreküp gaz tedarik ettiği kaydedilirken, bu yıl ise Avrupa ülkelerinin her ay 3.3 milyar Euro’ya ortalama 3.1 milyar metreküp gaz ithal ettiği gözlemleniyor.
ABD’nin uzun vadeli stratejileri arasında, Avrupa ülkelerini Rusya’dan gaz almaktan vazgeçirmenin yer aldığı da bilinirken, Avrupa’ya ithal etmeye çalıştığı sıvılaştırılmış doğalgazın fiyat ve maliyet açısından boru hatlarıyla AB’ye taşınan gaza kıyasla daha pahalı olması, ABD’ye rekabet dezavantajı sağlıyordu.
Ukrayna krizini fırsata dönüştüren ABD, AB ülkelerini ucuz Rus gazı yerine daha pahalı LNG almaya ikna ederken, ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz yılın mart ayında yaptığı açıklamada, "ABD ve AB, doğal gazda bağımlılıktan kurtulmak için somut adımlar atacağız" ifadesini kullanmıştı.
Rusya'ya enerjide bağımlılığı azaltmak için bu yıl Avrupa'ya ilave 15 milyar metreküp LNG göndermek üzere AB ile anlaştıklarını vurgulayan Biden, Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını olabildiğince çabuk azaltmasına yardım edeceklerini anlattı.
Söz konusu miktarın Avrupa'nın Rusya'dan tedarik ettiği LNG yerine geçeceği düşünülürken, ayrıca ABD'nin Avrupa'ya 2030 yılına kadar yıllık en az 50 milyar metreküp LNG arz etmesi de planlanıyor.
ABD, Ukrayna krizi öncesi 2021 yılında AB'ye yaklaşık 22 milyar metreküp doğal gaz göndermiş, öte yandan AB o dönemde Rusya'dan 155 milyar metreküplük doğalgaz ithal etmişti.