Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikadaki adım ve açıklamaları hem bölgede hem de dünya genelinde gündem belirleyiciliğiyle öne plana çıkıyor. Erdoğan bu durumu, “Uluslararası arenada ülkemizin hak ve hukukunu, devletimizin çıkarlarını, milletimizin onurunu kararlılıkla savunduk, savunuyoruz. Uluslararası siyaseti takip eden herkes şu gerçeği artık kabulleniyor: Türkiye, sadece bölgesel bir güç olmaktan çıkıp, küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor” diye açıklıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerini yürüttüğü süreç içerisinde Türkiye'nin küresel bir aktör olmasına yönelik çalışmalar içerisinde yer aldı. 70'inci doğum günü kutlayan Erdoğan’ın bu yaklaşımı devlet politikası haline dönüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu girişimlerini “Dış politikada Avrupa’dan ‘aferin’ almaya çalışan değil, dik ve dirayetli duruşuyla tüm dünyada takdir toplayan bir ülke konumundayız” sözleriyle özetliyor.
Türkiye, İsrail’e karşı Filistin’in yanında yer aldı
İsrail’in 7 Ekim saldırılarını bahane ederek Gazze’deki sivil Filistinlilere yönelik saldırıları karşısında Türkiye Filistin halkının yanında yer aldı. Türkiye, Gazze halkına yardım gönderen ülkelerin başında yer alırken, İsrail'in saldırılarını en sert eleştiren ülkelerden biri oldu. Erdoğan bu saldırılar sonrasında, Batı'yı da en sert şekilde eleştiren lider oldu:
İnsan hak ve hürriyetleri konusunda sağa sola karne düzenleyenler, vahşice öldürülen çocukları, bebekleri, kadınları görmedi. Günümüzün Führer'i Netanyahu'nun ve gözünü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler.
Azerbaycan'ın da yanında yer aldı
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ üzerinde yaşanan gerilimde Türkiye “İki devlet tek millet” anlayışı ile Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Türkiye, Dağlık Karabağ sürecinde Azerbaycan’a destek verdi.
Türk devletleri ile iyi ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan görev süresi boyunca Türk Devletleri ile yakın ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Erdoğan Şanghay İşbirliği Örgütü’nde yakın mesafede yer aldı. 2022 yılında Özbekistan’da düzenlenen ŞİÖ liderler zirvesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ve diğer liderlerle sohbet ettiği anın fotoğrafı yakın ilişkilerin bir belgesi oldu.
Rusya-Ukrayna arasında arabuluculuk rolü
Rusya’nın Ukrayna'da başlattığı özel operasyon sonrasında Batı ülkeleri Rusya'ya yaptırım politikasını belirlerken, Türkiye iki ülke ile de diyaloğunu sürdürebilen sayılı ülkeler arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan her iki ülkenin lideri ile görüşebilen ender liderlerden birisi haline geldi. Erdoğan’ın bu özelliğini kullanarak iki ülkeyi barış masasında bir araya getirmeyi başardı.
Körfez krizinde Katar’ı destekledi
Türkiye, körfez ülkeleri arasında yaşanan krizde Katar'ın yanında yer aldı. Körfez ülkelerinin Katar'a uyguladığı ambargo Türkiye’nin girişimleri ile delindi. Türkiye ile Katar bu süreçten sonra yakın ilişkiler kuruldu.
Afrika'ya en çok giden Türk lider
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika ülkeleri ile en fazla ilişki kuran Türk lider oldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Afrika ülkelerine ziyaret bu dönemde gerçekleştirildi. Türkiye ile Afrika ülkelere arasında ticaretin artırılması için önemli anlaşmalar yapılırken, Erdoğan pek çok Afrikalı lideri de Türkiye’de ağırladı. Bu girişlimler kapsamında son olarak Türkiye, Somali karasularını 10 yıl boyunca koruyacak ve deniz kaynaklarının gelişimine katkıda bulunacak.
Erdoğan, tehditlerinin ardı arkası kesilmeyen ABD ve Batılı ülkeleri 'rahatsız ediyor'
Erdoğan’ın "Sadece oyun kuran değil, gerektiğinde aleyhimize olan oyunları da bozan bir ülkeyiz" sözleri ile ortaya koyduğu diplomasi yaklaşımı en çok ABD ve AB’yi rahatsız etti. Erdoğan’ın bölgesel konular başta olmak üzere uluslararası arena da sergilemiş olduğu yaklaşımlara sık sık ABD ve AB’de tepkiler geldi. ABD ve AB sık sık Türkiye'yi ekonomik ve siyasi yaptırımlarla tehdit etti. Üstü kapalı şekilde Türkiye’ye askeri yaptırımlar uygulandı. Türkiye parasını verdiği halde F-35 programında çıkartılırken, F-16 satışı, İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesine bağladı.
‘AB ile yollarımızı ayırabiliriz’
Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci yaklaşık 60 yıldır devam ediyor. Türkiye’nin ilerlemesi yönelik Avrupa Birliği tarafından hazırlanan raporlarda Erdoğan’ın uyguladığı politikalar ağır bir şekilde eleştirildi. En son Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği Türkiye raporuna ilişkin değerlendirmesi sorulan Erdoğan, “Avrupa Birliği (AB) Türkiye'den kopmanın gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmeden sonra gerekirse Avrupa Birliği ile yolları ayırabiliriz” ifadelerini kullanmıştı.