YENİ ŞEYLER REHBERİ

'Yapay zekada en çok kullanılan tekniklerden birisi de yüz verinizin alınıp merkezde işlenmesi'

biOnay Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, AB’nin yasakladığı biyometrik verilerin merkezde toplanması, işlenmesi ve yapay zeka tarafından kimlik tespiti uygulamasını Serhat Ayan’la Yapay Zeka Günlüğü’nde anlattı...
Sitede oku
Ümit Yaşar Usta, Avrupa Birliği’nin yasakladığı yüz tanımaya değindi ve yapay zeka regülasyonunun devletler için önem arz ettiğini vurguladı:
“Yapay zekada biliyorsunuz ülkeler artık düzenlemeler yapma ihtiyacı duyuyor. Yapay zekanın kullanım alanları insanlığa fayda sağlarken, aynı zamanda kötü amaçla da kullanılabilir. Yapay zekayla gerçekleştirilebilen bir teknoloji de yüz tanıma teknolojileri. Yapay zeka ile birlikte yüz verilerinin merkezde işlenmesi ve doğrulanması gibi teknikler giderek çok konuşuluyor. Yüz tanıma denilince çoğu insan buradaki teknolojik altyapıyı bilmediği için güvenebiliyor. Avrupa Birliği’nin yapay zeka ile ilgili çıkardığı bir yasa var. 2025’te yürürlüğe girecek. Açık bir şekilde biyometrik verilerin, özellikle yüz verilerinin, merkezi sistemlerde toplanması ve işlenmesi gibi konulara yasak getiriyor. Uzaktan yüz tanıma, biyometrik doğrulama vs. dediğiniz zaman bu verilerin nerede depolandığı ve nasıl işlendiği gibi bir sürü soru ortaya çıkıyor.”
Türkiye’de de kişisel verilerin kanunla korunduğunun altını çizen Usta, yapay zekanın topladığı verilerin kötü amaçli kişilerin eline geçtiğinde yaşanabileceklere dair bir örnek verdi. Usta’nın örneğinde aktardığına göre deepfake yöntemi ile video konferans yoluyla dolandırıcılık yapılmasının da temelinde kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi yatıyor:

“Ülkemizde de çoğu ülkede olduğu gibi kişisel verileri koruma kanunu var. Bu kanun kapsamında da aslında biyometrik veriler merkezde toplanamaz, işlenemez, bir yerde toplanamaz. Spor salonlarında mesela parmak izi ile turnike geçişi gibi teknikler var. Kişisel verileri koruma kanunu buna yıllar önce yasak getirdi. Biyometrik verilere karşı özel bir hassasiyet var çünkü biyometrik verinizi değiştiremezsiniz. Parmak izinizi, yüz verinizi değiştiremezsiniz. Yapay zekada en çok kullanılan tekniklerden birisi de yüz verinizin alınıp merkezde işlenmesi. Bu konuda çok ciddi yasaklar var. Kişilerin takip edilmesi gibi bir durum olabilir örneğin. Mesela bu yüz verileri depolanmışsa ve kötü niyetli kişilerin eline geçmişse, bir kamera ile o sokaktan geçen kişilerin yüzlerini tarayarak bu kişiyi bulabilirler. Bunların önüne geçmek için bu düzenlemeler çok önemli. Bir de taklitçilik yapay zeka ile mümkün hale geldi. Eskiden animatörler, size benzeyen bir üç boyutlu model, video vs. yapmaya çalışıyorlardı. Yapay zeka çok daha gerçekçi, gerçekten ayırması imkansız hale gelen videolar ve fotoğraflar üretebiliyor. Deepfake var. Deepfake ile üç boyutlu, sizin yüzünüzü birebir şekilde alıp, ağzınızdan duymayacağımız lafları ettirebilecek sözler duyabileceğimiz sahte videolar üretilebilir.

Burada da şöyle bir tehlike ortaya çıkıyor: Acaba karşımızda video konferansında konuştuğumuz kişi gerçek mi? Burada bu tarz saldırılar başladı. Gerçek bir örnek de iki hafta önce yaşandı. Hong Kong’daki bir kuruluş, Londra’daki bir çalışanı video konferans ile arıyor. Finans müdürünü üç defa deepfake teknolojisi ile aldatarak, 25 milyon dolarlık para transferi yapmasını sağlıyor. Olay ortaya çıktığında para çoktan hesaplardan çıkmış oluyor. Biliyorsunuz bankalarda uzaktan kimlik doğrulama ile hesap açılışı yapılıyor. Yapay zeka ilerledikçe bu konularda soru işaretleri oluşacaktır. Tabii biyometrik doğrulama da çok önemli. Fiziken sizin o noktada olduğunuzu ispat ediyor. Ama hiçbir zaman biyometrik doğrulamanın uzaktan, merkezi veri tabanına kaydedilerek kullanılmaması lazım.

Devletimizin dağıttığı çipli kimlik kartları var. Maalesef bunlar hala eski usul gözle doğrulanarak kontrol edilmeye çalışılıyor. Bu çiplerin elektronik olarak doğrulanması, parmak izlerinin de çip üzerinden doğrulanması lazım. Parmak izinin gönderilmesi kabul edilemez. O çipe yüklenmiş halde kalmalı. Yani bir kişinin sizin kimliğinizi ele geçirip parmak izini de tutturması gerekir o durumda. Çünkü parmak izi merkezde değil, çip üzerinde. Bu tapu dairelerimizde kullanılıyor şu anda. İleride pek çok kurumda da kullanılmaya başlayacak.”

Biyometrik veri ve yapay zeka ile yüz tanımanın bazı ülkelerde çoktan yasaklandığını hatırlatan Ümit Yaşar Usta, terörizm gibi belli başlı suçlardan aranan kişilerin tespiti hariç bu uygulamanın tehlike barındırabileceğine dikkat çekti:
“Biyometrik veri ve yüz tanıma ile kamera takibi daha çok suçluların yakalanmasında kullanılıyor ama yavaş yavaş yasaklanıyor. 2022’de San Francisco’da yüz tanıma yasaklandı sokaklardaki kameralarda. Londra’da da yasak oldu. Yanlış kişiler yakalandı hatta yapay zekayla. Çünkü kameradan elde ettiğini görüntüyle merkezdeki verileri eşleştirmeye çalışıyorsunuz. Yanılma payı da var. Ama tabii yapay zeka ilerledikçe doğrulama oranları artacaktır. O vakit de kişisel verilere karşı sorun olacağı için yasak getirildi. Fakat tabii terörizm gibi belli başlı suçluların yakalanması için kullanılabilir. Ama çok kontrollü ve çok güvenilir makamlarca kullanılır bir teknoloji olması gerekir. Kolluk kuvvetleri gibi. Ama bankacılıkta falan yüz tanıma teknolojisine dikkat etmek gerekiyor.”
Yorum yaz