YAŞAM

Hiç kadın görmeden 82 yıl yaşayıp ölen Yunan Rahip: Kadınları kitaplardaki betimlemelerden öğrendi

Yunanistan'da Athos Dağı'ndaki bir manastırda büyüyen ve 82 yaşında hayatını kaybeden Rahip Tolotos'un hayatı boyunca kadın, uçak ve otomatik görmeden yaşadığı belirtildi.
Sitede oku
1856'da doğduğu düşünülen ve doğumundan kısa bir süre sonra annesinin vefat etmesiyle öksüz kalan Mihailo Tolotos, Yunanistan'da Athos Dağı'ndaki bir manastırda Ortodoks rahipler tarafından evlat edinilerek burada kilise görevlileri tarafından yetiştirildi.
Tolotos, kadınların varlığını sadece akranlarından ve kitaplardaki betimlemelerden öğrendiği belirtildi.
Tolotos, Ortodoks rahiplerinin neredeyse bin yıldır yaşadığını ve 1045 yılından beri kadınların girmesinin yasak olduğu Aynoroz'daki Athos Dağı'nda geçerli olan katı kurallara göre yaşamını sürdürdü.
Bölgeye kadınların yanı sıra dişi hayvanlarıın girmesinin de yasak olduğu belirtilirken yalnızca kedilerin bu yasağa dahil olmadığı ifade edililyor.
Tolotos, onlarca yıl Athos Dağı'nı asla terk etmedi ve bu sebeple hayatında hiç kadın görmedi. 1938 yılında 82 yaşındayken hayatını yitiren Tolotos, dünyada bir kadının neye benzediğini bilmeden ölen tek erkek olduğuna inanan Athos Dağı'nda yaşayan tüm rahipler tarafından özel bir cenaze töreniyle defnedildi.
29 Ekim 1938 tarihli bir gazete kupüründe, 'Hiç kadın görmeden ölen Rahip' başlığı ile anılan Tolotos hakkında şu ifadeler yer aldı:
82 yıllık hayatı boyunca hiç kadın görmeyen Mihailo Toloto, Yunanistan'daki Athos Dağı Manastırı'nda öldü. Ne bir otomobil, ne bir film ne de bir uçak görmüştü. Atina'nın bildirdiğine göre annesi o doğduğunda ölmüş ve hiçbir kadının girmediği manastırda büyümüştü.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve her yıl binlerce ziyaretçiyi çeken Athos Dağı'na kadınlar ise dağa giriş için izin alamıyor. Bu yasak, bin yıldan fazla süredir yürürlükte. Kadınların yarımadanın kıyısına dahi 500 metreden fazla yaklaşmalarına izin verilmiyor. Yasak hakkında bir diğer iddia da, Hz. Meryem'in Kıbrıs'a gitmek isterken gemisinin yoldan çıkması nedeniyle Aynoroz kıyısına geldiği ve bu adayı çok beğenmesinin neticesinde oğluna dua ederek, adanın kendisine verilmesini istediği, Hz. İsa’nın da bu isteği kabul ettiği ve bu sebepten Aynoroz’un bugün hala “Tanrının annesinin bahçesi” olarak adlandırıldığı ve yine bu nedenle de adada kadın cinsini yalnızca Hz. Meryem'i temsil etmesi gerektiğine inanıldığı belirtiliyor.
Bölgede bulunan 20 manastırın 17'si Yunan, diğer 3'ü ise Sırp, Bulgar ve Rus manastırlarıdır.
YAŞAM
Kahve arzı tehlikede: Kahve keyfi yakın gelecekte tarih olur mu?
Yorum yaz