GÜNDEM DIŞI

Tarihçi yazar Hamdi Akyol: 'Doğumumuzun öncesine uzanan olaylar kişiliğimizi belirliyor olabilir'

Tarihçi yazar Hamdi Akyol, Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Sitede oku
Hamdi Akyol, eserlerinde karakterlerin içinde bulundukları durum kadar, o noktaya nasıl geldiklerine de önem verdiğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:
“Kitaplarımın kahramanlarını anlatırken, o kahramanların bulundukları noktaya nasıl geldiklerini çok önemsiyorum. Bizim kişiliğimizi, düşünce yapımızı belirleyen şey bizim sosyal çevremiz ve yetiştirilme tarzımız değil. Hatta bazen doğumumuzdan çok öncesine uzanan olaylar bizim kişiliğimizi belirliyor olabilir. Mesela Kıbrıs’ta, Türkler ve Rumlar arasında çatışmaların yaşandığı 1974 öncesi bir atmosferde ailesinin yarısını bir çete baskınına kurban vermiş bir Türk, kendisi doğmadan önce yaşanmış da olsa Rum nefretiyle büyüyecektir. İnsanın kişiliğini, ailesinde daha önceden yaşanmış bir kötü olay etki edebilir.”
Serinin ilk romanına da değinen Akyol, son romanı Gün Yıldızı’na ilişkin şunları söyledi:

“1944 yılı... İkinci Dünya Savaşı’nın tüm şiddeti ile devam ettiği günler. Bulgaristan topraklarında ortağı Almanya’nın askerleri cirit atmakta. Ancak işler bu iki ülke için hiç iyiye gitmiyor. Bir yandan Müttefikler iyiden iyiye üstünlüğü ele geçirmekteler, diğer yandan ülkedeki SSCB destekli sosyalist örgütlenmeler ciddi manada teşkilatlanmış durumda. Bütün bu olayların içinde bir Türk casusu, ‘Gün Yıldızı’ kod adlı Mustafa İzzet de var. Alman misyonunun dibinde sahte kimlikle girdiği radyo binasında, konuşulan ne varsa üstlerine raporlayan kahramanımız bir anda kendini karmaşık olayların içinde bulur. Ülkedeki Türk istihbaratının bazı elemanları, kim olduğu meçhul birileri tarafından teker teker avlanmaktadır. Gün Yıldızı hem kendini korumaya almalı hem de bu cinayetlerin arkasında kimlerin olduğunu bulmalıdır. Heyecanlı bir kovalamaca başlar. Hele cinayetlerin arkasında hiç umulmadık kişilerin olabileceği ihtimali ortaya çıkınca, durum daha da şaşkınlık verici hâle gelir.

Serinin ilk kitabı Kurt Gölgesi’nde soğuk savaş döneminin en gerilimli yıllarını Rüstem adlı kahramanımızın ağzından anlatan Hamdi Akyol, ikinci kitapta ilk kitabın önemli kahramanlarından “Gün Yıldızı”nın ülkeye geçişini, istihbarat faaliyetlerini ve sonrasında istasyon şefi oluşunu bu kez onun ağzından anlatıyor. Dikkatli okurlar, Kurt Gölgesi’nde okudukları kimi isimlerle bu sefer çeyrek asır öncesinde karşılaşacaklar.”

Akyol romanlarında 93 Harbi’ne, Balkan Savaşı’na, Bulgaristan’ın özerklik ve bağımsızlığına, taht kavgalarına, Yıldız Suikastı'na, Birinci ve İkinci Dünya savaşlarına, Osmanlı’nın yıkılışına ve yeni Türk devletinin Cumhuriyet olarak kuruluşuna kadar uzanan bağları, romanlarındaki karakterler ve olaylar üstünden okuyucusuna aktarıyor.
Yorum yaz