Rusya’nın Ukrayna operasyonu 24 Şubat 2022 Moskova saatiyle 06.00 civarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Ukrayna'nın askerden ve Nazizm'den arındırılması" amacıyla özel bir askerî operasyon ilan etmesiyle başladı.
Bölgedeki gerilimin düşürülmesi için Türkiye ilk günden itibaren taralar ile diyalog kurdur ve iki ülke ile de eşit mesafede görüşebilen tek ülke oldu. Türkiye’nin bu duruşu meyvelerini 10 Mart 2022’de iki ülkenin Dışişleri Bakanları’nın Antalya’da bir araya getirerek aldı. Dönemin Dışişleri Baknaı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba çatışmalar sonrasında ilk defa aynı masa etrafında bir araya geldi. Bu buluşma sonrasında taraflar İstanbul’da müzakereler için anlaştı.
İstanbul müzakerelerinde hangi konularda anlaşıldı?
28 Şubat'ta iki ülkeden heyetler ilk kez Belarus sınırında bir araya geldi. Birkaç tur süren yüz yüze görüşmeler daha sonra çevrim içi olarak devam etti. Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları’nın Antalya’da bir araya gelesi sonrasında iki ülke heyetleri 29 Mart 2022 tarihinde İstanbul’da Dolmabahçe’de buluştu. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.
Dönemin Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da toplantı sonrası yaptığı ilk açıklamada “Taraflar arasında her aşamada yakınlaşmanın arttığını memnuniyetle gördük, bazı konularda uzlaşı ve ortak anlayışa varıldığını gördük” ifadelerini kullandı.
Toplantının sona ermesinin ardından da açıklama yapan Rus heyeti, Ukrayna tarafıyla İstanbul'da yaptıkları görüşmelerin yapıcı geçtiğini belirtti. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Fomin, “Kiev ve Çernigiv yönlerinde askeri eylemlerini azaltmaya karar verdiklerini” söyledi. Ukraynalı müzakereci Arahamiya da görüşmelerin ardından, “Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 8 ülkeyi garantör ülke olarak görmek istediklerini” söyledi.
‘Batı anlaşmayı istemedi’ itirafı
Görüşmelerden birkaç gün sonra Buça bölgesinde ‘Sivillerin hedef alındığı’ iddiaları üzerine Ukrayna tarafı görüşmeler sonlandırıldı. Mart 2022'deki Ukrayna-Rusya barış görüşmelerinde Ukrayna Heyeti Başkanı olan Arahamiya geçen yıl yaptığı açıklamalarda “Dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un Kiev'e gelerek, Rusya ile hiçbir şey imzalamayacaklarını ve savaşacaklarını söylediğini bildirdi” ifadelerini kullanarak neden anlaşma yapılmadığını açıklamış oldu.
Putin, İstanbul müzakerelerini yeniden gündeme taşıdı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz günlerde ABD’li gazeteci Tucker Carlson ile yaptığı röportajda İstanbul müzakereleri sürecini hatırlattı. Putin “Biliyor musunuz, size ne kadar tuhaf gelse de, İstanbul’daki görüşmelerde Ukrayna'da neonazizmin yeşermeyeceği, yasal düzeyde yasaklanacağı konusunda anlaşmaya vardık, yazılı belgede tüm bunlar var. Arahamiya, size bahsettiğim belgenin altına imza atmıştı. Sonra da tüm dünyaya şunu açıklamıştı. ‘Bu belgeleri imzalamaya hazırdık, ama dönemin İngiltere Başbakanı Sayın Johnson gelerek bizi bunu yapmamaya, Rusya’yla savaşmanın daha iyi olduğuna ikna etti. Rusya’yla savaş sırasında kaybettiklerimizi geri alabilmek için bize her şey verecekler. Biz de bu teklifi kabul ettik.’ Bu açıklaması yayınlandı, bakabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan: Yine yapabiliriz
Mısır ziyareti dönüşünde Rusya Devlet Başkanı Putin’in açıklamalarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Barışın sağlanması için elimizden ne geliyorsa bunu yapmaya devam edeceğiz. İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson barış çabalarından elini çekmeden önce beraber çalışmalar yaptık, çabalarımıza devam ettik, olmadı. Geçenlerde İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ziyaretimize geldi, onunla da bu meseleleri ele aldık. Sayın Putin'in bu süreç içerisinde bizimle birebir görüş alışverişi olur veya Rusya’nın ilgili bakanları burada ayrıca devreye girerlerse onlarla da bu süreci takip eder, netice almaya çalışırız. Şu ana kadar Ukrayna-Rusya savaşında barışa hizmet eden somut sonuçları biz sağladık. Esir takasından, tahıl koridoruna kadar birçok önemli gelişme yaşandı. Hatta tarafları Türkiye’de birden fazla kez buluşturduk. Bunu yine yapabilir ve dış etkilerden arındırılmış, çözüm odaklı bir süreç yönetimi ile barışın kapısını aralayabiliriz” mesajını verdi.
Yeniden masaya oturmak mümkün mü?
Yaşanan gelişmeler ve açıklamalar ışında Türk uzmanlar yeniden masaya dönüşün mümkün olup olmadığını Sputnik’e değerlendirdi.
Rusya ve Avrasya Uzmanı Dr. Sabir Askeroğlu süreci şu sözlerle yorumladı:
“İstanbul'da taraflar neredeyse anlaşmak üzereydi ve her iki tarafta, Rusya ve Ukrayna bunu çok istiyordu. Ancak Batılı bazı ülkeler, İngiltere ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından sorumlu Borell Rusya'yı zayıflatmak istiyordu ve bunu ancak Ukrayna'daki savaş üzerinden ve Ukrayna aracıyla yapılması gerektiğine inanıyordu. Bunun için de İstanbul antlaşmasının sonuçlanmaması için çaba harcadılar ve Ukrayna'yı da buna ikna ettiler. Buça'da yaşananlar sonrası Zelensky görüşmelerin sürmesini istese bile kendisine yönelik büyük baskı yapıldı. Sonunda Kiev Moskova'yla görüşme yapmak istemediğini duyurdu. Putin'in yeniden bu konuyu gündeme getirmesi görüşmeler yapmak istediğinin bir mesajı”
‘Süreç Rusya ve ABD’deki seçimler ekseninde gelişecek’
Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Yurtdışı Bölgesel Araştırmalar Bölümü’nde Doç. Dr. İkbal Dürre, ABD’deki seçimlere dikkat çekerken şu değerlendirmeyi yaptı:
“Teorik olarak mümkün tabi, eğer bir kere yapılabildiyse ikinci defa da yapılabilir. Ama pratikte kısa vadede bunun olabileceğini düşünmüyorum. Ne sahadaki ne de uluslararası arenadaki konjonktür şu an buna olanak tanımıyor. Hatta Rusya-Ukrayna arasında son zamanlarda yapılan esir takaslarında bile BAE adı geçiyor Türkiye’nin değil. Oysa başlarda Ankara daha aktif rol alıyordu. Genelde Ukrayna meselesi ile bağlantılı sürecin Rusya ve ABD’deki seçimler ekseninde gelişeceğini öngörmek mümkün. Daha somut söylemek gerekirse, ABD bence şu anda bile, İngiltere den farklı olarak, olayı dondurmaya hazır ama seçimlere kadar bu anlamda somut adım atması zor. Diğer taraftan sahada inisiyatifi ele geçiren Rusya’nın seçimlerden sonra, gerekli hazırlıkları yapıp, geniş bir operasyon başlatmayacağının da garantisi yok. Kısacası tabi ki bir gün gelecek ve görüşmeler başlayacak ve o görüşmelerin yapılacağı yer İstanbul da olabilir. Ama o günün ne zaman geleceğini şimdilik kimse bilmiyor.”
‘Dünya barışın çok önemli bir katkı olabilir’
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Bilal Sambur ise barış görüşmelerinde İstanbul müzakerelerinin önemli bir referans olacağını belirterek şöyle konuştu:
“Ukrayna Savaşı başında, Rusya savaşın kısa sürede biteceğini öngörüyordu. Ukrayna tarafı da bu savaşın bu kadar süreceğine pek ihtimal vermiyordu. Fakat süreç ilerledikçe hem Rusya hem Ukrayna kendileri için bu sürecin büyük bir bataklık olduğunun farkına vardı. Rusya-Ukrayna savaşının uluslararası diplomatik müzakereler ile çözülmesi yönündeki eğilim giderek güç kazanıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin’in İstanbul müzakerelerini gündeme getirmesi, savaşın ilk başında İstanbul’da yaşanan diyalog girişimlerini referans vermesini, bu eğilimin güçlendiği yönünde bir işaret olarak okuyabiliriz. Şu anda sorun; uluslararası düzeyde Rusya ve Ukrayna taraflarının katıldığı bir araya geldiği başka bir girişimi yok. İstanbul diyaloğu Rusya ve Ukrayna taraflarının bir araya geldiği tek girişim. İstanbul diyaloğunun önemi; ne anlaşıldığından çok, iki tarafın bir araya gelerek barış için ne yapılabiliri konuşulmasının referansı olması. Değerli olan budur. Bu bağlamda Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’daki görüşmeleri referans alarak, yeni bir sürecin başlamasına yönelik olumlu konuşmalarını çok değerli ve önemli görüyorum. Aslından Putin’in İstanbul görüşmeleri bağlamında diplomatik bir çözüme kapı aralaması bölge ve dünya barışına çok ciddi bir katkının önünü açabilecek önemli bir mesaj olarak okumak lazım.”
‘ABD ve İngiltere üzerinde bir baskı oluşacak’
Batının şu anda sesiz kaldığını belirten Sambur açıklamalarını şu sözler ile sürdürdü:
"Savaşta sadece Ukrayna ve Rusya taraf değil. Sorun bunlardan oluşmuyor. Savaşın barışçıl bir şekilde çözümlenebilmesi için, yeni bir barış girişimin başlayabilmesi için İngiltere’nin ve ABD’nin çok ciddi bir şekilde bu işin yanında olması gerekiyor. Bu projenin arakasında bu iki devletin olması gerekiyor. Şu ana kadar biz İngiltere ve ABD’den çok olumlu mesajlar göremedik. Ama Putin’in bu girişimi, Türkiye’nin buna destek vermesi, ABD ve İngiltere üzerinde bir baskı oluşturabilir. Bir motivasyon oluşturabilir. Her ne kadar batıdan ve Ukrayna’dan olumlu bir değerlendirme gelmese de uluslararası toplumda pozitif bir motivasyon oluşturması açısından bu değerli."