Hollanda hükümetinin Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili müzakerelerini dondurmayı önermesi ve Türk bakanların ülkeye girişini engellemesi, Türkiye-Hollanda ilişkilerinde ciddi bir krize neden olmuştг.
Türkiye şimdiden Rutte'den kendisine karşı önyargılı davranmayacağına dair bir açıklama talep ederken, yeni genel sekreterin döneminde NATO'nun Türkiye ile ilişkileri nasıl şekillenecek?
Bu soruyu Sputnik'e yanıtlayan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ülkeleri Enstitüsü Avrasya Entegrasyonu ve ŞİÖ Kalkınma Bölümü Başkanı Vladimir Yevseyev, yeni genel sekreter döneminde NATO'nun Türkiye ile ilişkilerinin bu ülkeye yönelik tutumuna göre değil, ABD yönetiminin etkisine göre şekilleneceği görüşünde.
"Gerçekten de NATO'nun yeni genel sekreteri olmak için yarışan isim Türkiye'ye karşı çok az sempati besliyor” diyen Yevseyev, ancak yeni genel sekreter döneminde NATO'nun Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesindeki ana eğilimi Ankara ile olan kişisel ilişkisinin değil, Ankara'nın Beyaz Saray ile olan ilişkisinin belirleyeceğine inandığını söyledi.
Yevseyev, “ABD şu anda ikili temasları yoğunlaştırmak için her türlü cazip öneride bulunuyor. Ancak bunların ne kadar uygulanabilir olduğu henüz bilinmiyor. ABD-Türkiye ilişkileri ABD başkanlık seçimlerinden sonra önemli ölçüde değişebilir. Bu da NATO'nun Türkiye ile ilişkilerini doğrudan etkileyecektir. Örneğin Trump'ın hem NATO hem de Türkiye hakkında kendi görüşleri var. NATO Genel Sekreteri esasen ABD yönetimi ne isterse onu yapan bir adam. Türkiye ile ilişkileri ancak ABD'nin isteği doğrultusunda tırmandıracak ya da yumuşatacaktır. Yani ABD-Türkiye ilişkilerinde bir bozulma olursa, ki bu çeşitli nedenlerle mümkündür, o zaman yeni Genel Sekreter Türkiye'ye karşı olumsuzluğunu gösterebilecektir. Dolayısıyla burada asıl önemli olan gelecekteki genel sekreterin rolü değil, özellikle yönetim değişikliğinden sonra Washington'un rolüdür” ifadelerini kullandı.
Yevseyev'e göre ABD'nin Türkiye ile ilişkilerini nasıl geliştireceğinin belirsiz olması, NATO'nun Ankara ile ilişkilerinde hangi yaklaşımların hakim olacağını da belirsiz kılarken, uzman, değerlendirmesini şu şekilde sonlandırdı:
Şu anda ABD Kongresi'nde Ankara ile ilişkilerin geliştirilmesine karşı çıkan çok sayıda kişi var. Türkiye'ye F-16 uçaklarının satışı ve modernizasyonuna karşı çıkanlar da bunlar. ABD Kongresi'ndeki Türkiye karşıtı lobi oldukça güçlü. Son zamanlarda Biden yönetiminin bunu bir ölçüde dengelemeye çalıştığını görüyoruz. Ancak bu dengeyi ne kadar koruyabileceği ve kendisinin bununla ne kadar ilgileneceği bilinmiyor. Buna bağlı olarak, ABD'nin Türkiye ile ilişkilerinin gelecekte nasıl gelişeceği de bilinmiyor ve yeni yönetim altında ne olacağı daha da belirsiz.