Mai Al-Kaila, “İsrail ordusunun 25 gündür kuşatma altında tuttuğu Naser sağlık merkezindeki durum hâlâ bir felaket. Hastanede 300 sağlık personeli ve 450 hasta ve yaralı, 10 binden fazla sığınmacı bulunuyor” ifadesini kullandı.
Al-Kaila, İsrail ordusunun Naser hastanesine yönelik açtığı ateş sonucu birkaç kişinin yaralandığını ve ortopedik bölümde bulunan bir hastanın hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve uluslararası insan hakları koruma kuruluşlarına yazdığı acil mektubunda, “işgalci İsrail’in Naser sağlık merkezinde yaptıkları, Gazze Şeridi’ndeki hastanelerde yaşanan korkunç suçların tekrarı” ifadesini kullandı.
Al-Kaila, Gazze hastanelerine sığınan Filistinlilerin sığındıkları yerlerden çıkarken kurşunlandığını ve gözaltına alındığını anımsattı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Nasır Hastanesinin güney duvarını yıkarak baskın düzenlediği aktarıldı.
İsrail güçlerinin ve hastaneyi “kışlaya çevirmeye başladığı" ifade edilen açıklamada, askerlerin hastanedeki ambulans merkezi ve yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırını hedef aldığı ve buldozerlerle hastane yerleşkesindeki toplu mezarları yerle bir ettiği kaydedildi.
İsrail askerlerinin, hastaneden ayrılamayan yerinden edilmiş Filistinlileri ve sağlık ekiplerinin ailelerini, bombalama ve tehditlerle hastaneden zorla ayrılmaya zorladığı ifade edilen açıklamada, İsrail güçlerinin hastane yönetiminden yoğun bakımdakiler, solunum hastaları ve kuvözdeki bebekler de dahil tüm hastaları tek bir binaya toplamasını istediği belirtildi.
İsrail güçleri, ‘sabaha kadar mühlet’ vermişti
Görgü tanıkları yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Nasır Hastanesinin avlusuna baskın düzenleyip, hastaneye ateş açtığını söyledi.
İsrail güçleri, gece saatlerinde, yerinden edilmiş Filistinlilerin hastaneyi boşaltması için saat 07.00'a kadar mühlet vermişti.
İsrail, dün silah zoruyla hastaneye sığınan çok sayıda yerinden edilmiş Filistinliyi zorla tahliye ederek Refah'a gitmeye zorlamış, aralarında sağlık personeli ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişiyi de alıkoymuştu.
Hastanede bulunanlar, gazzetecilere, İsrail ordusuna ait bir askeri buldozerin dün hastaneden çıkanları engellediğini, geri dönmek zorunda kalan kişilerin hastanede kuşatma altında kaldığını söylemişti.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, daha önce yaptığı açıklamada hastanede bin 500 yerinden edilmiş Filistinli, 190 sağlık personeli ve onların ailelerinden 299 kişinin bulunduğunu duyurmuştu.
Kudra, hastanede 273 hareket edemeyen hasta ve onların 327 refakatçisi ile yoğun bakımda 18, küvezde 3 bebek ve 35 diyaliz hastasının da bulunduğunun altını çizmişti.
İsrail ordusu, çarşamba günü, iki haftayı aşkın süredir kuşatma altında tuttuğu yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Han Yunus'taki Nasır Hastanesinin boşaltmasını istemişti.
DSÖ endişelerini bildirmişti
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail kuşatması altındaki Nasır Hastanesinde yaşananlardan endişe duyduğunu belirtmişti.
Ghebreyesus, yaşanan çatışmaların tıbbi ekipman ve malzeme depolama tesislerini yok ettiğini, hastaneye erişimi engellediğini ve ihtiyaç sahipleri için güvenli bir koridorun olmadığını aktarmıştı.
Son 4 gün içinde hastaneye ulaşmak isteyen 2 DSÖ misyonunun engellendiğine dikkati çeken Ghebreyesus, hastane personeliyle iletişimlerinin kesildiğinin altını çizmişti.
Nasır Hastanesinin Gazze'deki sağlık sisteminin omurgasını oluşturduğunu kaydeden Ghebreyesus, "Bu hastanenin korunması gerekir. İnsani yardım erişimine izin verilmeli. Hastanelerin hayat kurtarma işlevini yerine getirebilmeleri için güvenlik altına alınması gerekiyor. (Hastaneler) Askerileştirilmemeli veya saldırıya uğramamalı" değerlendirmesinde bulunmuştu.