Birleşmiş Milletler’in (BM) başlıca yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, Donbass ve Kırım’da iki anlaşmanın ihlal edildiği gerekçesiyle Ukrayna’nın Rusya’ya karşı açtığı davadaki suçlamaların çoğunu geri çevirdi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Mariya Zabolotskaya’nın yazılı açıklamasında, “Bugün Uluslararası Adalet Divanı, güya Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme’nin ihlal edildiği iddiasıyla Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik yönelttiği neredeyse tüm suçlamaları reddetti. Bu, mahkeme üzerindeki muazzam siyasi baskıya rağmen yapıldı” ifadesine yer verildi.
Zabolotskaya’nın sözlerine göre, Uluslararası Adalet Divanı bu kararla Ukrayna, Batı’daki küratörleri ve “parayla satın alınan STK’ların, Rusya’nın Kırım’da Kırım Tatarları ve Ukraynalılara yönelik ayrımcılık politikası uyguladığı yönündeki yalanlarını" tespit etti.
Kırım Tatarlarına ayrımcılık uygulandığı, Kırım Tatar diline baskı uygulandığı ve kültürel miraslarının yok edildiği yönünde “yıllardır tekrar edilen mantraların” yalan çıktığını kaydeden Rus diplomat, bu iddiaların yıllardır BM Genel Kurulu’nda Batı ülkelerinin oylarıyla kabul edilen kararlar ve bazı BM yetkililerin açıklamaları için temel oluşturduğunu anımsatarak şunu dedi:
“Yıllardır iftira atan herkesten Rusya’dan özür dilemesini ve bir daha bunu tekrarlamayacaklarına garanti vermesini bekliyoruz. Uluslararası hukuka saygı duyan hiçbir ülkenin bundan sonra Genel Kurul’un iftira niteliğindeki kararlarına oy vermeyeceğine inanıyoruz. Dünya toplumunu, bir grup ülkenin Genel Kurul platformunu iftiralarını yaymak amacıyla kötüye kullanmasını önlemek için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini düşünmeye davet ediyoruz.”
Zabolotskaya ayrıca Uluslararası Adalet Divanı’nın, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin güya ‘terörist örgütler’ olduğu yönündeki iddiaların da yalan olduğuna karar verdiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yalanın, Kiev’in Donbass’a yönelik sözde ‘terörle mücadele operasyonu’ başlatma kararının temelini oluşturduğunu anımsatıyoruz. Böylelikle mahkemenin kararından şu çıkıyor ki, Kiev Donbass’a karşı savaş açmak gibi suç oluşturan bir karar aldı. Tam da bu suç dolu karar Ukrayna’da mevcut duruma yol açtı. Mahkeme, Rusya, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’ne yönelik güya MN-17 faciasındaki rolü veya Rusya’nın saldırgan olarak sınıflandırılması yönündeki suçlamaları da geri çevirdi.”
Ukrayna, 2017’de Rusya’nın Donbass’taki eylemlerini Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme’yi, Kırım’daki politikasını da Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’yi ihlal eden eylemler olarak kabul edilmesi talebiyle Uluslararası Adalet Divanı’na başvurmuştu.
Uluslararası Adalet Divanı, Rusya’nın Donbass’ta Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme hükümlerinin büyük kısmını yerine getirdiğine karar verdi. Mahkeme, Ukrayna’nın Kırım’la ilgili iddiaların büyük kısmını da geri çevirdi.