Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü Kirby, Türkiye'nin, ABD'nin S-400'lere ilişkin endişelerini gidermesi halinde yeniden F-35 programına katılmasının mümkün olduğunu söyledi.
Rus askeri uzman, emekli Albay Viktor Litovkin, Sputnik’e demecinde Washington’un Türkiye ile ilişkilerinde S-400 sistemleri konusunu bir manipülasyon aracı olarak kullandığını söyledi.
Litovkin, “Türkiye en iyi sistemi seçti, zira Patriot PAC-3 dahil olmak üzere hiçbir uçaksavar füze sistemi, Rus S-400'ün eşdeğeri olamaz. Ve Türkiye aslında bu sistemin geliştirilmesine de kendi parasından yatırım yaptı, 175 milyon dolar yatırdı. Program ABD ve İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Türkiye, Avustralya, Norveç ve Danimarka tarafından ortaklaşa finanse ediliyordu. Amerikalıların buna rağmen F-35’leri Ankara'ya vermeyi reddetmesi, alçakça bir harekettir, onlar bu konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanıyor, Türkiye'ye ve tüm dünyaya bunun nabzını tuttuklarını ve öylesine kontrol etme girişimlerinden vazgeçmeyeceklerini göstermek için kullanıyor” diye konuştu.
Rus uçaksavar füze sisteminin birçok açıdan Amerikan muadilinden daha avantajlı olduğunu vurgulayan Litovkin, “S-400 daha uzun menzile sahip ve hedefleri daha iyi saptayabilen bir sistemdir. Patriot füzelerini ufka belli bir açıyla ateşliyor. Ve şehrin veya işletmenin çevresindeki herhangi bir tesisin etrafını korumak için, tesisin etrafına bunlardan birkaç tanenin konuşlandırılması gerekiyor. Oysa S-400’de füzeler dik olarak fırlatılıyor ve havada hedefe doğru dönüyor, yani 6-7 fırlatma rampası yerine bir tane yeterli oluyor. Sonuçta Patriot’tan daha ucuz ve daha verimli olduğu anlaşılıyor” vurgusunu yaptı.
S-400’ün sayılanlara ek olarak benzersiz bir yeteneği daha olduğunu vurgulayan Litovkin, şöyle konuştu:
“Patriot’un ciddi bir dezavantajı var, yer yüzeyinden 100 metre yüksekliğe kadar uçan hedefleri görmüyor. S-400’ün ise 5 metreden başlayarak hedefi görebilecek süper kabiliyeti var. Bu nedenle Patriot, birçok insansız hava aracını (İHA) kaçırıyor. Örneğin Suudi Arabistan'da bu sistemler Suudi Aramco petrol rafinerilerini koruyor. Husiler 100 metrenin altına uçan el yapımı insansız hava araçları göndererek bu işletmeleri patlatıyor.”