EKONOMİ PANORAMA

Edelman Trust Barometer 2024 raporu: Dünya, GDO'lu gıdalara güvenmiyor ve tepki oldukça yüksek

Teknoloji dünyasında, Boston Dynamics'in geliştirdiği robotlar, yapay zekanın artan gücü ve Elon Musk'ın Neuralink şirketi tarafından insan beynine çip yerleştirilmesi gibi çığır açıcı gelişmeler, günlük hayatımızın merkezine oturmuş durumda. Bu yenilikler, toplumsal refah ve güven algısını yeniden şekillendiriyor.
Sitede oku
Edelman Trust Barometer 2024 raporu, 28 ülkeden 32 bin katılımcıyla gerçekleştirilen geniş çaplı bir araştırmadan elde edilen bulguları sunuyor. Rapor, inovasyonun toplumsal refahın bir göstergesi olarak görüldüğünü ancak aynı zamanda topluma gerçekten fayda sağlayıp sağlamadığı konusunda bir güven sorunu yarattığını belirtiyor. Bu, toplumsal istikrarsızlık ve siyasi kutuplaşmaya yol açan bir "inovasyon-güven" ikilemini doğuruyor.
Araştırma, neredeyse her iki kişiden birinin, geleneksel liderlere ve düzenlemelere olan güvensizlik nedeniyle bilim ve inovasyon süreçlerinin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koyuyor. Katılımcılar, icatların bilimsel ve etik olarak değerlendirilmesi ve etkin bir şekilde denetlenmesi talep ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerde yaşayanlar, gelişmiş ülkelere kıyasla bilimsel süreçlere daha fazla güven duyuyor. Bu, inovasyonun ekonomik refah ile güven arasındaki ilişkiyi güçlendirdiğini gösteriyor. Ancak inovasyon süreçlerinin kötü yönetildiğine inananlar, toplumsal değişimin genellikle yüksek gelirli bireylerin lehine olduğunu ve düşük gelirli insanlara fayda sağlamadığını ifade ediyor.
Yapay zeka ve genetik bilim gibi konular, katılımcılar arasında büyük tartışmalara neden oluyor. İnovasyonun iyi yönetilmesi durumunda yapay zekaya destek varken, bu teknolojilere karşı ciddi bir reddiye de mevcut. Sağlık, teknoloji, gıda ve içecek sektörleri gibi alanlarda benzer güven sorunları görülüyor.
Rapor ayrıca, kamu ve özel sektör arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekiyor. Geçmişte bu tür ortaklıklara olan güven oranı %45 iken, bu oran günümüzde %60'a ulaşmış durumda.
Teknoloji ve inovasyon, toplum olarak nasıl bir gelecek inşa etmek istediğimiz konusunda önemli soruları beraberinde getiriyor. Şirketlerin, hükümetlerin ve her birimizin bu süreçte üzerine düşen sorumluluklar var. İnovasyonun getirdiği vaatleri gerçekleştirmek ve toplumsal refahı artırmak için güven üzerine inşa edilmiş bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor.
Araştırmanın 24. yılında gerçekleştirilen Edelman Güven Barometresi, 28 ülkeden 32.000'den fazla katılımcıyla yürütülen çevrimiçi anket sonuçlarını açıkladı. 3 - 22 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılan bu kapsamlı çalışma, küresel güven dinamiklerindeki önemli değişimleri ortaya koydu. COVID-19 aşılarının ilk yılında 14 milyon hayatın kurtulması, ABD'nin Enflasyonu Azaltma Yasası ile yeşil inovasyonlara yönelik teşvikler ve Chat GPT'nin ilk iki ayında 100 milyon kullanıcıya ulaşması gibi gelişmeler, inovasyonun toplum üzerindeki etkisine dair önemli göstergeler olarak belirtildi.
Güven indeksinde, özellikle Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi gelişmekte olan ülkelerde artış göze çarparken, iş dünyasının hükümete kıyasla daha etik ve yetkin görüldüğü vurgulandı. Yapay zeka ve gen tabanlı tıp konusunda karışık tepkiler alınırken, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı güçlü bir ret tepkisi öne çıktı. Katılımcıların çoğunluğu, yeniliklerin kötü yönetildiğine ve hükümetin yeni teknolojileri etkili bir şekilde düzenleyemediğine inanıyor.
Yeniliklere olan güvenin, bilim insanları ve etikçiler tarafından değerlendirilmesi ve etkili düzenlemelerle artırılabileceği belirtiliyor. Aile sahibi işletmelerin en çok güvenilen işletme türü olduğu ve enerji, teknoloji ve sağlık hizmetlerinin en yüksek sektörel güvene sahip olduğu sonuçları da raporun dikkat çekici bulguları arasında yer alıyor.
Yorum yaz