EKONOMİ PANORAMA

MARTI CEO’su Öktem: '3 bin 200 plaka sahibinin rantı için sistem kilitleniyor'

MARTI kurucusu ve CEO'su Oğuz Alper Öktem, Erdal Kaplanseren'le Ekonomi Panorama'da stüdyo konuğu oldu.
Sitede oku
MARTI ekibi olarak bir çalışma hazırladıklarını ifade eden Oğuz Alper Öktem, dünyada 151 ülkede paylaşımlı yolculuk için yönetmelikler olduğunu ancak Türkiye’de henüz bu yönde bir gelişme yaşanmadığını kaydetti:
“Dünyada paylaşımlı araç yönetmeliği olmayan çok az ülke kaldı. Dünyada 151 ülkede buna izin verildi. Yönetmelikler ve kanunlar var. Asya’da sadece Moğolistan’da yok. Güney-Kuzey Amerika’da sadece Küba’da yok. Afrika’da sadece Kongo ve Eritre’de yok. Avrupa’da her yerde var. Ama maalesef güzel Türkiye’mizde bugün TAG, Über vb. paylaşımlı yolculuk şirketlerinin resmi bir altyapısı yok. Bunun gelmesi lazım. Bunun için çalışıyoruz. İstanbul gibi 20 milyonluk bir şehirde bunun olmaması akla ve mantığa sığmıyor. Trafik durumu belli. İnternet çağının sunduğu bu çözümlerin popüler olması lazım. Böylelikle hem insanlar zamandan kazanacak, hem taksi problemi çözülecek hem de istihdam yaratılacak.”

‘Taksi sistemi tamamen vergi dışı dönüyor’

İstanbul’da taksi sisteminin vergi dışı döndüğünü vurgulayan Öktem, devletin yüksek miktarda vergi kaybı yaşadığını belirtti:
“Bugün taksi sistemi tamamen vergi dışı dönüyor. Alınan kiralar elden alınıp veriliyor. Kuruş gelir vergisi ödenmiyor. Yolculuk yaptığınızda fiş, fatura vs. kesiliyor mu, ne kadarı ibraz ediliyor belli değil. Milyar milyar dolarlık bir sektör tamamen vergisiz dönüyor. Paylaşımlı yolculuk yönetmeliği sayesinde bütün bu yolculuklar kayıt altına alınacak ve vergi kesilecek. Devletin milyarlarca dolar vergi geliri olacak. Ayrıca istihdam da yaratılacak, işsizliğe faydası var. Sadece New York’ta 200 bin kişi bu işi yapıyor. Orası da İstanbul gibi 20 milyonluk bir şehir. Son olarak da ulaşımda güvenlik sağlıyor. Dijital olarak yapılan yolculuklarda nereden inip bindiğin, sürücü, güzergah vs. her şey belli ve dijital olarak kayıt altına alınıyor. Böylelikle çok daha güvenli yolculuklar oluyor.”

‘İstanbul’daki taksi plakalarının sahibi 3 bin 200 kişi’

Taksi sistemi üstünden ciddi bir rant döndüğünün altını çizen MARTI CEO’su Oğuz Alper Öktem, taksi plakalarıyla ilgili rakamları paylaştı:
“Taksi plakasının gayrimenkul gibi bir yatırım aracına dönüşmüş olması sorunu var. İstanbul’da şu anda taksi şoförlerinin yüzde 95’i plaka sahibi değil, kiracı. Ayda 50 bin lira kira ödüyorlar. Bu, inanılmaz bir rant ekonomisi. Aracısı var komisyoncusu var. Şoförlerin hiçbir sosyal güvenliği yok. Çalışma saatleri de çok kötü. Haliyle bu mesleği sabıkası olanlar veya başka yerde iş bulmakta zorlananlar tercih ediyor. Çünkü çalışma şartları da normal değil. Eğer taksi plakası sayısı artarsa, rant ekonomisi artacak. Daha çok plaka ağası ve ezilen taksi şoförü olacak. Taksi plaka sayısını artırmak aksine sistemi iyice içinden çıkılmaz bir hale getirilir. Zaten 151 ülkede bu iş, paylaşımlı yolculuk yönetmeliği ile çözüldü. Eğer taksi sayısını artırarak bu durum çözülseydi herkes öyle yapardı. G-20 üyeleri içinde paylaşımlı yolculuk yönetmeliği olmayan tek ülke Türkiye. Bir lobicilik yaşanıyor Türkiye’de. Öyle bir durum ki, İstanbul’da 19 bin 386 taksi plakası var. Bunların sahibi 3 bin 200 kişi. Adam başına 6 plaka düşüyor. 3 bin 200 kişi, bir rant sağladığı için, sistemi öyle bir kitliyorlar ki 20 milyon insana eziyet ediliyor. 20 milyon insan her Allah’ın günü eziyet çekiyor.”

‘Seçmenlerin yüzde 22’si taksi sorununa çözümünün oy tercihini etkileyeceğini söylüyor’

İstanbul’da üç temel problemin bulunduğunu ve bunlardan birinin de taksi sorunu olduğunu dile getiren Öktem, yapılan anketlerin sonuçlarını aktardı:
“Anket yaptırdık İstanbul Ekonomik Araştırm’ya. Tam 38 ilçede. Ankete yabancılar, göçmenler ve 18 yaşının altındakiler katılamadı. Sosyo-ekonomik olarak tam seçmenleri yansıtan bir örneklem oldu. İstanbul’da yaşayanların yüzde 22’si, taksi problemine önerilen çözümün kesinlikle oy tercihlerini etkileyeceğini söylüyor. İstanbul’da yerel olarak üç tane temel konu var. Birincisi sokak hayvanları problemi, ikincisi kaçak göçmen problemi, üçüncüsü de taksi problemi. Bu üçü esasında İstanbul’da insanların hayatını her gün etkileyen problemler ve anketler de bunu gösteriyor zaten.”
Yorum yaz