AB dış politika servisinin elindeki bir belgeye atıfta bulunan Financial Times gazetesi, AB’nin, bu toplantısında İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkmaya devam etmesi halinde bu ülkenin karşılaşacağı sonuçları belirleyeceğini yazarken, “Brüksel, ittifaka üye devletleri Filistin'de barış planına ‘katılmanın ya da katılmamanın sonuçlarını özetlemeye’ davet edecek” ifadesini kullandı.
AB dışişleri bakanları toplantısında masaya yatırılacak olan planın kendisi bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını ve iki ülkenin karşılıklı olarak tanınmasını içeriyor.
Gazetenin görüşlerine yer verdiği AB yetkililerine göre bu planda İsrail için ‘teşvik edici ve caydırıcı unsurların' var olduğu belirtilirken, Brüksel’in, mevcut başbakan Benyamin Netanyahu'ya herhangi bir şey dayatmak zor olsa da, görev süresinin ‘sonsuza kadar’ süremeyeceğini konuştuğu aktarıldı.
AB’de İsrail’e karşı tepkiler artıyor
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, son günlerdeki açıklamalarında iki devletli çözümün ‘tek çıkış yolu’ olduğunu vurgulayarak Netanyahu'yu buna engel olmaya çalışmakla suçladı.
Borrell, son olarak 19 Ocak'ta İspanya'nın Valladolid Üniversitesinden ‘fahri doktora’ unvanı alırken yaptığı açıklamada, "İsrail, Filistin devletinden kaçınmak ve onu zayıflatmaya çalışmak için Hamas'ı kurup finanse etti" suçlamasında bulunarak, "İsrail reddetmekte ısrar etse de uluslararası toplum tarafından yapılacak baskılarla iki devletli çözümün barış getireceğine inanıyoruz" demişti.
İsrail ve Filistin'in kendi başlarına anlaşmaya varamayacak kadar birbirlerine karşı olduklarını kaydeden Borrell, Arap dünyasını, Avrupa'yı, ABD'yi ve tüm Birleşmiş Milletler'i iki devletli çözümü teşvik etmeye çağırmıştı.
Borrell'in "Hamas, El Fetih liderliğindeki Filistin yönetimini zayıflatmak amacıyla yıllarca İsrail hükümeti tarafından finanse edildi" şeklindeki ifadeleri uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.
Ocak başında Lübnan ve Suudi Arabistan'a ziyaretlerde bulunan Borrell, Ortadoğu'da bölgesel çatışmadan kaçınılmasına ve iki devletli çözüm için AB ve Arap ülkelerinin birlikte çalışmasına ihtiyaç duyulduğu mesajlarını vermişti.
AB dışişleri bakanları yarın Brüksel'de yılın ilk toplantısında İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan dışişleri bakanları ile Arap Birliği Genel Sekreteri ile de görüşecek.
Toplantıda, gelecek aylarda Ortadoğu'da iki devletli çözüm için uluslararası barış konferansı düzenlenmesine yönelik hazırlıklar da ele alınacak.
Toplantıda ayrıca, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere karşı şiddete başvuran yasa dışı Yahudi yerleşimcilere AB'nin yaptırım uygulama hazırlıkları da gündemde olacak.
Kızıldeniz
AB Kızıldeniz'de ticari gemilerin seyrüsefer güvenliğini sağlamak için askeri misyon başlatmak istiyor.
Kızıldeniz'deki AB misyonuna katkı yapması beklenen ülkeler arasında Fransa, Almanya, Yunanistan, Hollanda, İtalya ve Belçika'nın adı geçiyor.
AB dışişleri bakanlarının Kızıldeniz misyonuyla ilgili son hazırlıkları ele alması bekleniyor.
Yemen'deki Husiler, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana şiddetli saldırılar düzenlediği Gazze ile dayanışma kapsamında Kızıldeniz'de İsrail'in sahibi olduğu veya işlettiği kargo gemilerinin yanı sıra İsrail'e veya İsrail'den mal taşıyan gemileri füze ve insansız hava araçlarıyla hedef alıyor.
Kızıldeniz'deki olaylar, uluslararası konteyner taşımacılığı fiyatlarında büyük artışa yol açtı. Kızıldeniz'deki blokajdan en olumsuz etkilenenler arasında AB ülkeleri de bulunurken Avrupa'daki birçok otomotiv fabrikasının tedarik sorunları yüzünden üretimi durdurduğu bildirilmişti.
Ukrayna
AB dışişleri bakanlarının diğer bir ana gündemi, Rusya-Ukrayna gerilimi ve AB'nin Ukrayna'ya yönelik askeri ve mali yardımlar konusunda üye ülkeler arasında yaşanan anlaşmazlıklar oluşturuyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba'nın video konferans yoluyla katılacağı toplantıda bakanlar düzeyinde daha uzun vadeli güvenlik politikaları ve Ukrayna'ya yönelik askeri desteğin ele alınması bekleniyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna'ya savaşta başarılı olması için daha fazla silah ve maddi destek sağlanması gerektiğini her fırsatta yinelerken, üye devletlerin hepsi aynı fikirde değil.
Macaristan, AB bütçesinin üye ülkeleri desteklemesi gerektiği, Ukrayna'da ciddi yolsuzluklar olduğu ve çatışmada Batı tarafından verilen desteğin neticeyi değiştirmeyeceği gerekçeleriyle AB'nin Ukrayna'ya 50 milyar Euro değerinde mali destek planını veto etmişti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın görüşlerini destekleyen diğer Avrupalı lider Slovakya Başbakanı Robert Fico, Batı'nın Ukrayna-Rusya Savaşı'na yönelik politikalarının başarısız olduğunu dile getirirken, çözümün Ukrayna'ya daha fazla silah sağlamak olmadığını savunarak diplomasiye inanıyor.
Ukrayna'ya mali destek planı hakkında henüz karar alamayan AB liderlerinin 1 Şubat'ta Brüksel'de düzenleyecekleri zirvede ana gündem maddeleri, 50 milyar Euro’luk mali yardımın onaylanması olacak.