Yemenli siyaset uzmanı Muhammed al-Kaidi, Sputnik’e açıklamasında, “ABD-İngiltere saldırılarına Yemen’in cevabı sadece Kızıl Deniz’le sınırlı kalmayacak. Şimdi bölgedeki tüm Amerikan üsleri meşru hedef haline geldi. İngiltere ve Arap dahil bazı diğer ülkelerin desteğiyle ABD’nin gerçekleştirdiği saldırılar gözden kaçmayacak. Uygun silahlarla orantılı bir karşılık alacaklar. Yemen halkı bu vahşi saldırıya sessiz kalmayacak” yorumunda bulundu.
Yemen’in, hiçbir yardım olmadan topraklarını koruma gücüne ve bunun için büyük deneyim ve potansiyele sahip olduğunu söyleyen uzman, ABD’nin Körfez ve Afrika Boynuzu’ndaki tüm üslerinin misilleme kapsamında meşru hedef haline geldiğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD ve İngiltere’nin, Yemen vilayetlerini bombalaması haksız, çünkü Ensarullah, İsrail bağlantılı olanlar hariç hiç bir ülkenin ticari gemisini hedef almadı. Tüm bunlar, Batı ülkelerinin Gazze’ye yönelik saldırıya ne ölçüde katıldığını gösteriyor. Bu, Filistin halkını savunan herkesi ezme ve vurma girişimi.”
İranlı uzman Abşenas: ABD ve İngiltere, İsrail’i korumak için BMGK kararını ihlal etti
İranlı siyaset uzmanı Emad Abşenas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ortadoğu’da barışı sağlamaya çalıştıkları yönündeki sözlerine rağmen ABD ve İngiltere’nin Yemen saldırısının bölgedeki gerilimi daha da artıracağını belirtti.
İranlı siyaset ve uluslararası ilişkiler uzmanı Emad Abşenas, Sputnik’e açıklamasında, ABD ve İngiltere’nin Yemen’e saldırılarını değerlendirdi.
Abşenas, “ABD ve İngiltere bir kez daha İsrail’i korumak için BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararını ihlal ederek gerilimi güçlendirdiler. Blinken, ABD’nin güya Ortadoğu’da barış sağlamaya çalıştığını söylese de ABD’nin bu eylemleri bölgeyi son derece gerilimli yapacak” dedi.
Gece saldırısının karşılıksız kalmayacağını kaydeden uzman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yemenlilerin sadece ABD’nin eylemlerini seyretmekle kalmayıp daha güçlü bir tepki vereceğine ve Kızıldeniz’de gerilimin hızla yükseleceğine de şüphe yok. Biden’ın bu kararının ABD’ye ne kadara mal olacağını ve Netanyahu ile hükümetine körü körüne verilen desteğin Biden ve hükümeti için ABD ve diğer ülkelerin ulusal çıkarlarını tehlikeye atacak kadar değerli olup olmadığını göreceğiz. Sonuçta, ABD ve temsilcilerinin bu eylemleri aslında denizciliğe ve küresel güvenliğe destek amaçlı değil, İsrail’in devam eden Filistinli katliamına destektir ve uluslararası toplumun çıkarlarına tehditler oluşturmaktır, bu kadar.”