Ortadoğu uzmanı Stanislav Tarasov, Husilerin deneyimli savaşçılar olduğuna dikkat çekerek, “Onlar, Suudi Arabistan’la savaşta büyük deneyim kazandı. Biraz Hamas'ı andırıyorlar. Amerikalıları kara operasyonu içine çekmeye çalıştıkları yönünde güçlü bir izlenim var. Şimdilik Amerikalılar ve ortakları kendilerini füze ve hava saldırılarıyla sınırlıyorlar. Amerikalılar, Yemen işgalinin söz konusu olmadığına, sadece küresel iletişimi koruma mücadelesi olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Lakin Husiler, ABD ve müttefiklerinin savaş gemilerine saldırılar düzenlerse, ki bunun için imkanları var, bu durumda savaşın kapsamı genişleyebilir” yorumunda bulundu.
Moskova merkezli Bölgesel Sorunlar Ensitütüs’nün Bilimsel Araştırmalar Direktörü, Rusya Hükümeti Finansal Üniversitesi’nin öğretim görevlisi Doç. Dmitriy Juravlyov, ABD’nin bir kez daha uluslararası hukuku hiçe saydığına dikkat çekerek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Birleşmiş Milletler’in onayını almayı düşünmedikleri bile ortada. Amerikalılar sadece ‘adalet’ taklidini yapmak istedikleri yerlerde BM’ne ihtiyaç duyuyorlar. Oysa burada şöyle düşünüyorlar, saldırılar İsrail gemilerini hedef aldığı için hiçbir adalete ihtiyaç yok, zaten var. Peki ya prosedür? Prosedürün canı cehenneme. Onlar için önemli olan güçlünün yasası. Gerçi, sonucun ABD için çok beklenmedik olacağını düşünüyorum. Tarihten ders almıyorlar. Bırakın savaşsınlar.”