İsrail- Filistin çatışması

Güney Afrika’dan İsrail’e ‘Gazze’de apartheid politikası uygulama’ suçlaması

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda Gazze davasındaki heyetin temsilcisi Visumuzi Madonsela, İsrail’in Filistinlilere karşı apartheid politikası uyguladığını belirtti.
Sitede oku
Visumuzi Madonsela, “İsrail, 1948’den bu yana sistematik olarak Filistin halkını yerinden ediyor ve bölüyor, uluslararası alanda kabul edilen kendi geleceğini belirleme hakkını kasıtlı olarak reddediyor. Ayrıca İsrail’in ayrımcı hukuk uygulayan kurumsal rejiminden ve Filistin halkına yönelik apartheidi amaçlayan politikadan da özellikle endişe duyuyoruz” dedi.

‘İsrail yüzünden Gazze halkını açlık ve ölüm bekliyor’

Güney Afrika heyetinin bir diğer temsilcisi Adila Hasim de İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin kasıtlı olarak Gazze Şeridi’nde açlık yaymayı amaçladığına, birçok bölge sakininin açlıktan ölebileceğine dikkat çekti.
Adila Hasim, “İsrail’in eylemleri, Gazze Şeridi’nde açlık ve susuzluğu geniş alanlara yayacak şekilde bilerek hesaplandı. İsrail’in bu kampanyası, Gazze halkını açlığın eşiğine getirdi. Gazze nüfusunun yüzde 93’ü gibi benzeri görülmemiş bir oran açlıkla karşı karşıya. Uzmanların öngördüğü gibi, Gazze Şeridi’ndeki pek çok Filistinli açlık ve hastalıktan ölebilir” ifadesini kullandı.
Hasim, İsrail’in Gazze Şeridi’ne gıda, su, ilaç ve yakıtın girişine engel olduğunu kaydetti.

‘İsrail, Filistinlileri insanlıktan çıkarıyor’

Güney Afrika temsilcisi Tembeka Ngkukaitobi, Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşmada, İsrail’in yaptığı açıklamalarla sistematik olarak Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri insanlıktan çıkarmaklar suçladı. Ngkukaitobi, Filistinliler için ‘insansı hayvan’ diyen İsrail’in soykırım söylemini kullandığının açık olduğunu kaydetti.
Ngkukaitobi, “İsrail, Gazze Şeridi’ne yiyecek, su, yakıt olsun her şeyin tedariki kesti. Her şeyin kesileceğini açıkladı, çünkü İsrail ‘insansı hayvanlarla’ savaşıyormuş. İsrail, istisnasız her şeyi yok edeceğini açıkladı. “İnsansı hayvanların” yok edilmesi sebebi sürekli tekrarlanıp durdu” şeklinde konuştu.
İsrail yönetiminin, Hamas’ın IŞİD’e dönüştüğünü, Gazze sakinlerinin de dehşete düşmek yerine kutlama yaptığını, dolayısıyla “bu insansı hayvanlara uygun şekilde davranılması gerektiğini” dile getirdiğini anımsatan Güney Afrikalı temsilci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada, sistematik olarak Filistinlileri insanlıktan çıkarma dili net bir şekilde görülüyor. ‘İnsansı hayvan’ ifadesi sadece Hamas değil, tüm Filistinliler için kullanıldı. İsrail yönetiminin, söylediklerini kastetmediği veya açıklamalarının askerler ve vatandaşlar tarafından yanlış anlaşıldığı yönündeki tüm açıklamalar mahkeme tarafından reddedilmeli. Buradaki soykırım söylemi şaşırtıcı olmanın yanı sıra inkar edilemez.”

İsrail’e karşı acil tedbirler alma çağrısı

Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşmada Güney Afrika’yı temsil eden İrlandalı avukat Blinne Ní Ghrálaigh, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri korumak için acilen İsrail’e karşı ihtiyat tedbirlerinin alınması gerektiğini belirtti.
Blinne Ní Ghrálaigh, “Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri, İsrail’in soykırım sözleşmesini ihlal etmesinden kaynaklanan ve telafisi mümkün olmayan zararlardan korumak için acilen ihtiyat tedbirlerinin alınması gerekiyor. BM Genel Sekreteri, Gazze’deki durumu bir insanlık krizi, dünyadaki cehennem, kanlı katliam olarak tanımlıyor. Gazze halkının tamamı, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu her şeyden mahrum” dedi.
Son 12 haftanın özellikle Gazzeli çocuklar için travmatik olduğunu dile getiren Ghrálaigh, çocukların su ve gıdadan, okula gitme fırsatından mahrum olduğunu, Gazze Şeridi’nin de yaşanmaz bir yer haline geldiğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Günlük istatistikler, onarılamaz hasarlara karşı koruma sağlayacak tedbirlere acil ihtiyaç olduğunun kanıtı. Son verilere göre her gün ortalama 247 Filistinli öldürülüyor ve her gün öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Aralarından 48 Filistinli anne ve 117 çocuk her gün ölüyor. İsrail bombardımanı nedeniyle her gün 10’dan fazla Filistinli çocuğun bir veya her iki bacağı kesiliyor ve çoğu zaman anestezi uygulanmıyor. Ayrıca İsrail, Gazze’de her gün yaklaşık 3 bin konutu vuruyor veya yıkıyor.”

İsrail’in Gazze operasyonuna derhal son vermesini sağlama çağrısı

Güney Afrika heyetinin temsilcisi İngiliz avukat Vaughan Lowe, Uluslararası Adalet Divanı’ndan İsrail’e Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonunu derhal durdurma yükümlülüğünün getirilmesini talep ettiklerini belirtti.
Lowe, “Güney Afrika, mahkemeden İsrail’e, Gazze’deki ve Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarını derhal durdurması yükümlülüğünü getirmesini talep ediyor. Bu, insani yardımın bölgeye ulaşmasını sağlamanın ve gereksiz büyük kayıpların ve yıkımların önüne geçmenin tek yolu” şeklinde konuştu.

‘Gazze halkının insani yardıma erişimi sağlansın’

Güney Afrikalı Visumuzi Madonsela, İsrail’e, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin gıda, su ve insani yardıma erişimini sağlama yükümlülüğünün getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Madonsela, “İsrail, Filistinlilerin zorla evlerinden çıkarılmasını önlemek için her türlü önlemi almalı ve onların yiyecek, su ve barınma, yakıt, giyecek, hijyen ürünleri ve ilaç dahil olmak üzere insani yardıma erişimlerini engellemeye son vermeli” ifadesini kullandı.

‘İsrail, uluslararası misyonların Gazze’ye girişine engel olmamalı’

BM Uluslararası Mahkemesi’nden ayrıca İsrail’e, uluslararası misyonların Gazze Şeridi’ne erişimini engellememe yükümlülüğünün getirilmesi talep edildi.
“İsrail, soykırım sözleşmesinin ihlal edildiği suçlamasına ilişkin delillerin yok edilmesini önlemek ve bunların korunmasını sağlamak için adımlar atmalı” diyen Madonsela, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu amaçla İsrail, bu tür delillerin güvence altına alınmasına yardımcı olacak bilgi toplama misyonları, uluslararası misyonlar ve kuruluşların Gazze Şeridi’ne erişimine itiraz etmemeli veya engel olmamalı.”
Uluslararası Adalet Divanındaki ‘soykırım’ davasının duruşmasında davacı Güney Afrika'yı temsil eden avukatlar, İsrail'e ‘Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı’ suçlamasını yöneltti.
Duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, İsrail'e yönelik suçlamalarını gerekçe ve dilleriyle Divan'a sundu.
Duruşma, Güney Afrika ve İsrail tarafından sadece bu dava için atanan ad hoc hakimlerin yeminleriyle başladı. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir taleplerini okudu.
Güney Afrika tarafı adına ilk söz alan bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, "Yaygın insan hakları ihlallerinin on yıllardır cezasız kalması İsrail'i cesaretlendirdi" ifadesini kullandı.
Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlamasını yöneltti.

Güney Afrika'nın İsrail’e karşı ICJ'de açtığı ‘soykırım davası’

1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta ICJ'de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararının açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan'ın önce yargılamalarına bakıldığından soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.
İsrail- Filistin çatışması
Arap Birliği'nden, Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasına 'tam' destek
Yorum yaz