YENİ ŞEYLER REHBERİ

‘Yapay zeka nasılsın sorusuna kötüyüm diyebilir, bu bir risk’

Yapay zekanın gelişimiyle birlikte bireylerin ve şirketlerin ilgisi yoğunlaştı. GPT 3,5 ile tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken yapay zekanın iş dünyasında kullanımı için hangi işlemlerden geçmesi gerektiğini, CBOT Kurucu Ortağı Çiler Ay ile konuştuk.
Sitede oku
CBOT Kurucu ortağı ve CMO’su Çiler Ay, GPT 3,5 teknolojisinin adeta internetin keşfi kadar büyük bir teknolojik atılım olduğunu ifade etti:
“Şu anda dünyanın teknoloji anlamındaki ana gündemi üretici yapay zeka. Bunu hem bireyler hem de endüstriyel anlamda şirketler merakla araştırıyor. CBOT olarak biz çok uzun süredir bu konuyla ilgileniyoruz. Yaklaşık 6-7 yıl önce Türkiye’de bu alanda kanaat önderi gibi işe başladık. 100’den fazla şirkette bu teknolojinin kullanımının altyapısını sunuyoruz. Tabii ki yeni gelen bu üretici yapay zeka, bizim gibi şirketleri dahi şaşırtacak büyük bir gelişme oldu. Biz hazırlıklıydık tabii ki. Halka arz edilmeden önce de bu teknolojiye bağlanan şirketlerden biriydik. Fakat GPT 3,5 ile çok büyük bir fark yaratıldı. Bu kadar birden bire olan sıçrama bizi de şaşırttı. Asıl şaşırtan tabii ki üretici yapay zekanın anlama başarısı ve sizinle karşılıklı kurmuş olduğu diyalog. Burası çok ilginç. Gerçekten insansı şekilde konuşabiliyorsunuz. Fakat bizim ‘kullanmayan kalmayacak’ dediğimiz olay daha ziyade şirketlerle ilgiliydi. Özetle şunu söyleyebiliriz: İnternet sanki yeniden keşfedildi. Öyle büyük bir devrim.”

‘Yapay zeka nasılsın sorusuna kötüyüm diyebilir, bu bir risk’

İş insanı Çiler Ay, sohbet botlarının başlıca sorunlarına değindi. Özellikle geniş ölçekli yapay zekaların sorulara yanlış cevaplar verebileceği uyarısında bulunan Ay, şirketlerin bu riskler sebebiyle henüz GPT’leri olduğu gibi kullanamadığını kaydetti:
“Bu teknolojiyi bekliyorduk. CBOT platformları üzerinde hazırlıklar yapmıştık. GPT 3,5 çıktıktan sonra mevcut yapıları, üretici yapay zeka sistemine bağladık. CBOT GPT diye bir altyapı geliştirdik. Çünkü GPT’nin şirketler nezdinde kullanılmasının önündeki en büyük engel bu ‘buluta çıkma’ mevzusu. Şirketlerin iç kullanımına yönelik yapılarda, kendi dil modellerini oluşturuyoruz. Geniş dil modeli diye bir konu var biliyorsunuz. Siz bireysel olarak GTP altyapısındaki herhangi bir yapay zekaya ‘Merhaba nasılsın?’ diye sorarsanız, ‘İyiyim, teşekkürler. Sen nasılsın?’ şeklinde bir cevap alıyorsanız, bu aslında onların eğitiminde bulunan geniş dil yapısından size gelen bir cevap oluyor. Ama şirketler şu anda bunu olduğu gibi kullanamıyor, bu bir risk. Kendi dil modellerini oluşturmaları gerekiyor. Kendi dünyalarından cevaplara baz oluşturacak bir altyapı oluşturmaları gerekiyor. Biz şu anda onları yapıyoruz. Yani ‘Merhaba, nasılsın’ dediğinizde, ‘Kötüyüm’ diyebilir. Geniş dil modelinde böyle riskler var.”

‘Şirketlerin kendi verileri ve evrakları ile bir model oluşturmaları gerekiyor’

Üretici yapay zekanın bu tür sorunlarının önüne geçmek için her şirketin kendi içeriğine göre uygun modeller oluşturulması gerektiğini belirten Çiler Ay, bu yolla istenmeyen sonuçların önüne geçilebildiğini vurguladı:
“Geçenlerde haberler çıkmıştı, yapay zeka yalan söylüyor diye. Yalan söylüyor demeyelim de, illa her şeye bir cevap vermesi gerektiğini düşünüyorlar. Manipülasyon yapabiliyorlar. O yüzden şirketler, bu sohbet yapay zekalarını olduğu gibi kullanamıyor. Şirketlerin kendi verileri ve evrakları ile bir model oluşturmaları gerekiyor. Biz bunlarla bir altyapı kuruyoruz. Soru sorulunca yapay zeka, o şirketin dünyasını yansıtan ve konusuna ilişkin cevap veriyor. Yani sizin bir havayolu şirketiniz var. O şirketin yapay zekasına patatesli börekle ilgili soru sorarsanız, size cevap vermemesi gerekiyor. Çünkü konusu değil.”
Yorum yaz