Rumitech CEO’su Enes Aladaş, aydınlatma ve IoT amaçlı direklerin maliyetleri, dünyadaki adetleri ve Rumitech'in girişiminin amacını anlattı:
“Güneşten ve rüzgardan elde edilen enerjiyi üzerinde depolayan ve kendi kendine yeten akıllı direk çözümleri sağlıyoruz. Girişim fikri bizde 6 Şubat deprem felaketi sabahı oluştu. Ortağım, aynı zamanda kardeşim, ailemiz deprem bölgesindeydi. Çok şükür onları sağ salim getirdik. Ancak gördük ki afet anında enerji olmazsa, kör, sağır ve dilsiz oluyoruz. İletişim kuramıyoruz. Ve dünyada hale 700 milyon insan elektriksiz yaşıyor. Enerji üretim ve dağıtım maliyeti hala çok yüksek. Dünyada 2,5 milyar aydınlatma ve IoT amaçlı kurulmuş direk var. Türkiye’de de bu sayı 30 milyon. Muhtemelen programı dinleyenler, o dileklere çok farklı gözle bakacaktır. Çünkü her bir akıllı IoT direğin enerji ihtiyacı için yapılan kazı, kablolama vs. maliyetleri, direk başına yaklaşık 10 bin dolar. Biz de buradan yola çıktık. Şebeke bağımsız çalışabilen akıllı direklere ihtiyaç olduğunu gördük. Müşterilerimizle toplantı yaparak ihtiyaçları tespit ettik.”
Rüzgar-güneş hibrit sistemle tonlarca karbon emisyonu engelleniyor
Şebeke bağımsız ve sürdürülebilir bir sistem geliştiren Türk girişimi, güneş ve rüzgar enerjisini aynı anda üretip depolayabiliyor. Bu gelişimin direk başına bir ton karbon emisyonunun önüne geçtiğini belirten Aladaş, şu ifadeleri kullandı:
“Şebeke bağımsız, sürdürülebilir, uzaktan yönetilebilir enerji ve iletişim altyapısına ihtiyaç duyuluyor. Biz de buradan yola çıkarak, güneşten ve rüzgardan elde ettiği enerjiyi üzerinde depolayan, üzerindeki IoT cihazlarını yani bu aydınlatma, internet hizmeti, güvenlik kamerası, scooter şarj istasyonu vs olabilir, bunların tamamını 7/24 şebeke bağımsız besleyebilecek bir sistem tasarladık ve ürettik. Birkaç katma değerimiz var. Dünyada hiçbir rüzgar türbininin üzerinde ağırlık taşınmaz. Çünkü geleneksel rüzgar jeneratörleri, ortasındaki mil dönerek enerji üretir. Bizim geliştirdiğimiz, patent başvurulu bir özel rüzgar jenaratörümüz var. Bu rüzgar jenaratörünün üzerinde ağırlık taşıyabiliyoruz ve dolayısıyla bunu güneş enerjisiyle birleştirebiliyoruz. Rüzgar artı güneş; hibrit bir sistem elde etmiş oluyoruz. Ve üzerinde bataryalarımız var, depolayabiliyoruz. Günde beş kilowatt enerji üretebiliyoruz ki bu neredeyse bir evin günlük enerji ihtiyacına eşit. Üstüne 2,4 kilowatt da enerji depolayabiliyoruz. Kazı, kablolama ve yıllık işletme maliyetlerini kaldırdığımız için de müşteriye birinci gün yatırım geri dönüşü sağlanmış bir sistem sunmuş oluyoruz. Bu sistem ayrıca yıllık bir ton karbon emisyonunun önüne geçiyor.”