DÜNYA

Çin lideri Şi'den ‘Tayvan ile birleşme’ mesajı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin'in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan'ın ana kara ile birleşmesini, ‘kaçınılmaz eğilim’ ve ‘haklı dava’ olarak niteleyerek, birleşmeyi sağlamak için ayrılıkçılığı "her ne şekilde olursa olsun" önleyeceklerini bildirdi.
Sitede oku
Şi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zıdong'un 130. doğum yıl dönümü dolayısıyla Büyük Halk Salonu'nda düzenlenen sempozyumda yaptığı konuşmada, Tayvan sorununa ilişkin değerlendirmede bulundu.
Çin'in yeniden birleşmesinin ‘kaçınılmaz bir eğilim’, ‘Çin ulusunun haklı davası’ ve ‘halkın arzusu’ olduğunu vurgulayan Şi, "Anavatanımız yeniden birleşmelidir ve elbette yeniden birleşecektir" ifadesini kullandı.
Şi, Tayvan'ı Çin'den ayırmak isteyenlere ‘her ne şekilde olursa olsun’ engel olacaklarını ifade etti.

Tayvan'da liderlik seçimleri

Çin liderinin mesajının, Tayvan'da 2024 başında yapılacak liderlik seçimi öncesinde denk gelmesi dikkati çekti.
Pekin yönetimi, Ada'da iktidarda bulunan Demokratik İlerici Partinin (DPP) seçimdeki adayı, Başkan Yardımcısı Lai Ching-te'yi, ‘bağımsızlık yanlısı’ ve ‘ayrılıkçı’ olarak görüyor.
DPP'nin seçimi kazanması halinde Çin ile Tayvan arasında gerilimlerin artacağı tahmin ediliyor.
Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yayın organı Global Times'ta yayımlanan habere göre, Çin'in Tayvan İlişkileri Ofisi'nin eski Direktör Yardımcısı, emekli tümgeneral Vang Zayşi, 23 Aralık'ta Pekin'de katıldığı bir toplantıda, Lai'yi ‘inatçı ve radikal bir bağımsızlık aktivisti’ olarak niteleyerek seçimleri kazanmasının savaş riski yaratacağını ileri sürmüştü.
Lai'nin iktidara gelmesi halinde savaş riskinin göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Vang, "Tayvan seçimlerine dair büyük belirsizlik var ancak şurası kesin ki, Tayvan'ın bağımsızlığı savaş anlamına gelir. Tayvan'ın bağımsızlığında ısrar etmek er ya da geç savaşa yol açacaktır" diye konuşmuştu.
Yakın zamanda konuşan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, ABD'nin Tayvan meselesini manipüle etmeyi bırakması, Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarı tehlikeye atmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemişti.
ABD'nin Soğuk Savaş zihniyetini ve ideolojik önyargılarını terk etmesi” çağrısı yapan Ning, ticari, ekonomik ve diğer alanlarda Çin-ABD işbirliği için elverişli koşullar yaratması gerektiğine dikkat çekti.
ABD Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham ise, Tayvan'ın kontrolünü yeniden sağlamak için harekete geçmesi durumunda Pekin'e karşı ‘cehennem yaptırımları’ taslağı geliştireceği sözü verdi.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (KMT/Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen Komünistler, 1 Ekim 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmişti.
İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan ‘Çin Cumhuriyeti’ iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek burada geçici hükümet kurmuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kendi topraklarının parçası olduğu kabul edilen Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık hala sürüyor.
Pekin yönetimi Ada'nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.
ABD ile Çin arasında sıcak çatışmaya dönüşebilecek ‘stratejik rekabet sahası’ niteliğine bürünen Tayvan, petrol rezervleri ve balıkçılık açısından oldukça zengin olması nedeniyle ABD’nin bölgeye olan ilgisini daha fazla çekiyor.
ABD’nin Tayvan’ı askeri ve mali açıdan desteklemesi ve egemenliğinin koruyucu olduğu sözü vermesi, Çin’in ‘Tek Çin’ politikasının uygulanmasını engelleyerek cumhuriyetin egemenliğine ‘tehdit’ olarak değerlendiriliyor.
DÜNYA
Çin, Kanada'nın Güney Çin Denizi olaylarında Filipinler'e verdiği desteği kınadı
Yorum yaz