Moskova Devlet Üniversitesi Küresel Politika Fakültesi’nden Doç. Dr. Aleksey Fenenko Sputnik’e yaptığı açıklamada, Hakan Fidan’ın açıklamasını ve Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi.
Fenenko, büyük bir askeri potansiyele sahip olan Türkiye’nin her zaman Avrupa Birliği'nin rakibi olduğunu ve olmaya da devam edeceğini belirterek, “AB, Akdeniz'in tamamına hakim olmak istiyor. Burada, geleneksel olarak kendisinden bağımsız olarak hareket eden ve büyük askeri potansiyele sahip ülkeler olan Türkiye ve İsrail gibi iki rakip tarafından engelleniyor. AB, 1991'den bu yana yaşanan tüm çatışmalarda hiçbir zaman İsrail'i desteklemedi. Aynı durum Türkiye için de geçerli” dedi.
Türkiye'nin hala Avrupa Birliği'ne katılma söylemini sürdürmesine şaşırdığını belirten Fenenko, “Maalesef geçen kırk yıl boyunca, Türkiye'yi her defasında farklı, bazen de aynı bahanelerle AB'de görmek istemedikleri ortaya çıktı” diye konuştu.
Türkiye'nin NATO üyesi olmasına rağmen AB ve NATO'nun bu anlamda aynı tutumu sergilediğine vurgu yapan Uzman, “Washington ve AB'nin çıkarları pek çok açıdan benzer ancak Washington ve Ankara'nın çıkarları zamanla giderek daha fazla ayrışıyor. Ve ABD, küçük ortaklarına, diğer ortak üzerindeki baskıyı artırmaları gerektiği sinyalini veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile ABD'nin çıkarlarının 2003'ten itibaren farklılaşmaya başladığına dikkat çeken Siyaset Bilimci, “Amerikalılar hesaplarını Kürdistan'ın kurulması üzerine yaptı; bu başlı başına Türkiye'ye düşman bir proje. Amerikalılar, Türkiye'ye karşı toprak iddiası olan Bulgaristan'ı NATO'ya kabul ederken, Ankara bu kabule karşı çıktı. Bir diğer nokta ise hem ABD hem de AB’nin ikili oyununun gözlemlendiği Ermenistan. İngilizlerin askeri üssünün bulunduğu Kıbrıs da bir diğer engel. Türkiye açıkça kendisini düşmanca bir ortamda hissediyor” ifadelerini kullandı.