Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Ortadoğu Temsilcisi Ammar Ammar, Sputnik Arabic’e açıklamasında, “Gazze'deki felaket durumundan ve bu durumun sektör çocukları üzerindeki doğrudan etkisinden son derece endişeliyiz. Zira insani yardımların ulaştırılması sürecindeki kısıtlamalar, ev ve içme suyu eksikliği ve sağlık sektöründeki kriz ölümlerine yol açan temel faktörler. Bütün bunlar bölgede çok sayıda çocuğun hayatına mal oluyor. Bu çocukların sayısı sonuçta bombalamalarda öldürülen çocuk sayısından kat kat daha fazla olabilir” ifadesini kullandı.
UNICEF’in, bu alandaki tüm zorluklara rağmen, önceliklerinin temelinde bu misyonun yer alması nedeniyle, ailelerini kaybetmiş Filistinli gençlere mümkün olan her türlü desteği sağlamakta olduğunu kaydeden Ammar sözlerini şöyle sürdürdü:
Çalışanlarımız, hastanelere kabul edilen reşit olmayan kişileri, yakınlarını aramak için kayda alıyor. Elimizdeki veriler, yaklaşık 19 bin çocuğun tek başlarına bölgenin güneyine tahliye edildiğini ve bu devasa sayı, onları korumak ve eğer hala hayattalarsa ebeveynleriyle yeniden bir araya getirmek için çok büyük çaba gerektiriyor.
Gazze Şeridi’nin çocuk mezarlığına dönüştüğünü ilk dile getiren Birleşmiş Milletler olduğuna dikkat çeken Ammar, “Genel Sekreter Antonio Guterres, bu savaşa sona verecek çözüme ulaşılması için 99. maddeyi devreye soktu. Uluslararası topluluk ahlaki sorumluluk taşıyor, Filistinli sivillerin hayatta kalabilmesi için ateşkes ve gerekli insani yardımım sağlanmasını talep etme yükümlüğüne sahip” dedi.
Ammar, “UNICEF yakıt, içme suyu, kişisel hijyen malzemeleri ve diğer malzemeleri dağıtmak için her türlü çabayı gösteriyor. Ancak Gazze Şeridi’ne ulaşan bu yardımın hacmi yeterli değil. Yeterli olsa bile bazı bölgelerde dağıtımı acımasız bombalamalar yüzünden engelleniyor” diye ekledi.