ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Türkiye'ye F-16 savaş uçakları satışı konusunun Ankara'nın İsveç'in NATO'ya katılımını onaylamasıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
Miller ayrıca Ankara'ya, İsveç’in Kuzey Atlantik İttifakı'na katılma başvurusunun mümkün olan en kısa sürede Türkiye parlamentosunda onaylanması sürecini hızlandırması çağrısında bulundu.
Miller’in Türkiye'nin ABD'den F-16 savaş uçağı satın alma talebine yönelik açıklamasını Sputnik’e değerlendiren Rusya Askeri ve Politik Analiz Bürosu’nun askeri uzmanı Nikolay Kostikin, Washington'un ültimatom tonuna dikkat çekerek bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Rus uzman şu değerlendirmede bulundu:
“ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün, birincisi bir devlet ve ABD'nin müttefiki olan Türkiye'ye, ikincisi de Türk parlamentosu ve onun yönetmeliklerine yönelik ültimatom şeklindeki açıklamalarının kabul edilemez olduğu açık. Bu ifadeler bize, ABD için ‘müttefik’ kavramının, bizim için geleneksel ve alışılmış olandan çok farklı bir anlamı olduğunu gösteriyor. ABD ‘müttefik’ten, yalnızca Washington'un çıkarları doğrultusunda kullanılması gereken bir tür sarf malzemesini anlıyor. Ve aynı zamanda Amerikalılara göre başkalarının çıkarlarını hesaba katmak gerekmiyor. Bu yaklaşım küresel hakimiyet stratejilerinin bir sonucudur.”
Kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaya alışkın olan ABD’nin Türkiye'nin vetosuyla karşılaşmaktan rahatsızlık duyduğuna vurgu yapan uzman, şu ifadeleri kullandı:
“Hırslarını her şeyin üstünde tutan Amerikalılar, önce İsveç'in NATO'ya üyeliği, sonra da Türkiye'ye F-16 savaş uçağı tedariki sorununu çözmek istiyor. Peki Washington'un Ankara'ya karşı yükümlülüklerini yerine getireceğinin garantisi nerede? ABD'yi iyi tanıyan Türkiye haklı olarak eş zamanlı hareket etmeyi teklif etti. Yani F-16'ların satışının, İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusunun TBMM'de onaylanmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleşmesini istedi. Olayın bu şekilde gelişimi ABD'yi şaşırttı. Türkiye'nin yetkin diplomatik manevraları ve bağımsız çok vektörlü dış politikasıyla uzun süredir onları rahatsız ettiğini söylemek gerekiyor."
Ankara'nın Washington'la Amerikan şartlarına göre bir anlaşma yapmayacağını belirten Rus uzman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'nin, F-16 savaş uçaklarına ilişkin garantileri almadan İsveç'in başvurusunu onaylayarak ABD'ye taviz vereceğini sanmıyorum. En kötü ihtimalle Türkiye ABD ile bazı ek fırsatlar için pazarlık yapabilir. Aksi halde tüm bunların ne anlamı var? Sonuçta İsveç'in NATO'ya katılımına onay verilmesi yönündeki siyasi kararın Türkiye'nin aleyhine olduğu açık. Eğer farklı olsaydı İsveç uzun zaman önce Kuzey Atlantik İttifakı'nın içinde olurdu."