“Geçen hafta Pazartesi günü, Türkiye’nin çatı üstü güneş enerjisi potansiyelini hesapladığımız bir çalışma yayınladık. Bu potansiyelin gerçekleştirilebilmesi için de politika önerileri sunduk. Ama önce Ember’den bahsetmek istiyorum. Biz Ember olarak, fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi destekleyen, bu doğrultuda verilere dayalı analizler yaparak politika önerileri sunan, kâr amacı gütmeyen uluslararası bir düşünce kuruluşuyuz. Türkiye için de güneş üzerinden böyle bir analiz yayınladık. Peki neden böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyduk? Dünyadaki enerji dönüşümü ve güneş enerjisi politikalarını incelediğimizde, çatıların önemli bir rol oynadığını gördük. Avustralya’da her üç haneden bir tanesi, kendi elektriğini çatıdaki panellerle üretiyor. Almanya’da her yıl güneş santrallerinin yüzde 60’ı çatılara kuruluyor. Bu oran kimi yıllarda yüzde 80’lere bile ulaşabiliyor.
Polonya’da da bu sistem var. Polonya’da yalnızca elli kilowatt altı yani çok küçük ölçekli çatı üstü sistemler, Türkiye’nin toplam güneş kurulu gücüne denk. Polonya öyle bir atılım yaptı ki, küçük sistemleri bile Türkiye’nin tüm kapasitesine denk. Bu küçük sistemler de hane halklarının ve küçük ticari işletmelerin kendi elektriğini üretmesini sağlıyor. 2022’de devreye alınan bütün güneş santrallerinin yarısı çatılara kuruldu. Bu bir rekor. Dünyada böyle bir eğilim var. Türkiye’nin de bunu başarabileceğini göstermek istedik.”