Sırp hükümetinde koalisyon ortağı olan Sırbistan Sosyalist Partisi'nin iki numaralı ismi Bajatovic, Sputnik'e verdiği demeçte Batı'nın baskısı ışığında NATO üyeliğine nasıl baktıklarını anlattı.
Sırbistan'ın NATO'nun bir parçası olarak yer almak istemediğinin altını çizen Bajatovic, Kosova ve Metohiya'yı alanları ve Yugoslavya'yı bombalayanları (NATO, 1999) unutmak istemediklerini de vurguladı.
Bajatovic, "Bizi bombalayanlar, Avrupa'nın tüm tekliflerinde ve ABD'nin baskısı altında bizden bombardımanları unutmamızı, sözde devlet kurmak için topraklarımızın yüzde 17'sini alanları görmememizi talep ediyorlar. Ayrıca bizi bu konuda Rusya'yla işbirliği yapmakla suçlamakla kalmıyorlar, aynı zamanda Kosova'yı tanıyan ülkelerden bu kararlarını geri çekmelerini talep etmemizi yasaklıyorlar" ifadelerini kullandı.
Sırbistan'ın AB'ye katılım müzakerelerinin 35. fasılında Belgrad'dan Kosova'yı tanımasının ve BM üyesi olmasına izin vermesinin istendiğine dikkat çeken Bajatovic, "Bu nedenle Belgrad, müzakerelerde Kosova sorunu konusunda Rusya, Çin ve tüm özgür ülkelerin yardımına ihtiyaç duyuyor" dedi.
Sırbistan'ın askeri anlamda tarafsız olmak istediğini ve NATO'ya girmek istemediğini vurgulayan Bajatovic, bu tutumun Batı'yı rahatsız ettiğini de ekledi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, TV Prva’ya demecinde Batılı temsilcilerin Belgrad'ı Rusya ile korkutarak NATO'ya katılmaya çağırdığını, ancak kendileri için asıl tehdidin Kuzey Atlantik İttifakı olduğunu söylemişti.
24 Mart'ta 1999’daki bombardımanın başlamasının yıldönümünde Vucic, Batı askeri bloğu liderliğine hitaben, "İttifaka Sırp vatandaşlarını öldürme hakkını kim verdi? NATO bombalamaları 87'si çocuk olmak üzere 2 bin 500'den fazla insanı öldürdü ve 100 milyar dolarlık hasara neden oldu” ifadelerini kullanmıştı.
Sırbistan şu anda NATO'nun ‘Barış için Ortaklık’ programının bir üyesi olarak 2007 parlamento kararı uyarınca askeri tarafsızlığını koruyor.
Sırbistan'ın NATO'nun bir parçası olarak yer almak istemediğinin altını çizen Bajatovic, Kosova ve Metohiya'yı alanları ve Yugoslavya'yı bombalayanları (NATO, 1999) unutmak istemediklerini de vurguladı.
Bajatovic, "Bizi bombalayanlar, Avrupa'nın tüm tekliflerinde ve ABD'nin baskısı altında bizden bombardımanları unutmamızı, sözde devlet kurmak için topraklarımızın yüzde 17'sini alanları görmememizi talep ediyorlar. Ayrıca bizi bu konuda Rusya'yla işbirliği yapmakla suçlamakla kalmıyorlar, aynı zamanda Kosova'yı tanıyan ülkelerden bu kararlarını geri çekmelerini talep etmemizi yasaklıyorlar" ifadelerini kullandı.
Sırbistan'ın AB'ye katılım müzakerelerinin 35. fasılında Belgrad'dan Kosova'yı tanımasının ve BM üyesi olmasına izin vermesinin istendiğine dikkat çeken Bajatovic, "Bu nedenle Belgrad, müzakerelerde Kosova sorunu konusunda Rusya, Çin ve tüm özgür ülkelerin yardımına ihtiyaç duyuyor" dedi.
Sırbistan'ın askeri anlamda tarafsız olmak istediğini ve NATO'ya girmek istemediğini vurgulayan Bajatovic, bu tutumun Batı'yı rahatsız ettiğini de ekledi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, TV Prva’ya demecinde Batılı temsilcilerin Belgrad'ı Rusya ile korkutarak NATO'ya katılmaya çağırdığını, ancak kendileri için asıl tehdidin Kuzey Atlantik İttifakı olduğunu söylemişti.
24 Mart'ta 1999’daki bombardımanın başlamasının yıldönümünde Vucic, Batı askeri bloğu liderliğine hitaben, "İttifaka Sırp vatandaşlarını öldürme hakkını kim verdi? NATO bombalamaları 87'si çocuk olmak üzere 2 bin 500'den fazla insanı öldürdü ve 100 milyar dolarlık hasara neden oldu” ifadelerini kullanmıştı.
Sırbistan şu anda NATO'nun ‘Barış için Ortaklık’ programının bir üyesi olarak 2007 parlamento kararı uyarınca askeri tarafsızlığını koruyor.