Rusya Dış ve Savunma Politikaları Konseyi üyesi ve Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Doç. Sergey Markov, Sputnik’e açıklamasında, Türkiye’nin F-16 parasını ödediğini, bu yüzden ABD’nin bu uçakları teslim etmesi gerektiğini belirtti.
Markov bu hususa ilişkin açıklamalarında şu cümleleri kaydetti:
Elbette, uçakları vermeyen Washington idaresinin aksine Ankara’nın tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği dikkat çekiyor. Üstelik F-16’da kıtlık yaşanmıyor. On binlercesi üretildi ve sorun teşkil etmiyorlar. F-35 başka mesele. F-35, çok daha yeni nesil savaş uçağı. Türkiye, bu konsorsiyuma katıldı, paranın bir kısmını yatırdı ve bu uçakları almayı bekleme hakkına sahip. Ama henüz durum öyle görünüyor ki, F-35 yakın zamanda Türkiye’ye verilmeyecek.
Türkiye’ye F-35 teslimatının, dünya toplumu ve NATO’nun tam üyesi olarak kabul edilmesi ve hiçbir yasağın getirilemeyeceği anlamına geldiğini kaydeden Markov, “Türkiye de işte uçak teslimatı için değil aslında bunun için mücadele ediyor. Batı ülkeleri tarafından NATO’nun tam ve hiçbir yasağın uygulanmayacağı üyesi olarak tanınması için mücadele ediyor. ABD’nin Türkiye’ye satışına yasak getirdiği Patriot hava savunma sistemiyle ilgili sorun da bununla bağlantılı” yorumunda bulundu.
Görünürdeki ortaklığa ve sayısız vaatlere rağmen henüz sadece ret kararlarının gözlemlendiğini ve ABD’nin Türkiye’yi tam müttefik görmediğini vurgulayan Rus uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
NATO, eşit demokrat müttefikler birliği değil. NATO, ABD ve ana müttefiki olan İngiltere’nin yanı sıra, ABD için daha az önem teşkil eden ülkelerin birliği. Aslında NATO, eşit ortaklardan oluşan bir ittifak olarak kurulmadı zaten. İlk Genel Sekreteri Lord Ismay, NATO’nun amacını şu sözlerle ifade etmişti: Amerika’yı Avrupa’nın içinde, Rusya’yı Avrupa’nın dışında, Almanya’yı da hizada tutmak. NATO’nun bu özelliği hala geçerli.