İsrail, Hamas'ın tünelleri için yeni yöntemi buldu: Su pompası

İsrail ordusunun, uzunluğu ve nereye ulaşabileceği bilinmeyen Hamas tünellerindeki yaşamı imkansız hale getirmek amacıyla deniz suyuyla doldurabilecek pompalar kurduğunu yazan gazete, “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin altındaki geniş tünel ağını deniz suyuyla doldurmak için kullanabileceği büyük pompalardan oluşan bir sistemi kurdu bile” diye ekledi.

Wall Street Journal'a göre, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki El Şati Mülteci Kampı yakınına beş pompadan oluşan bir sistem kurulurken, İsrail ordusu, birkaç hafta içinde Hamas tünellerini Akdeniz'den gelen suyla doldurabilir.

Gazete, su pompalarının çalışma hızının, Filistinlilerin rehineleri orada tutmaları halinde tünellerden çıkarmalarına olanak sağlayacağını da iddia etti.

Öte yandan İsrail ordusunun ‘Hamas tünelleri’ ile ilgili planını değerlendiren kaynaklar, İsrailli yetkililerin henüz bu planın kullanımını onaylamadığını veya vazgeçmediğini de vurgularken, özellikle Filistin hareketinin yer altı iletişim ağının ne kadar kapsamlı olduğu, bunların içerisinde neler bulunduğu ve deniz suyunun Gazze Şeridi'ndeki toprağı ve yer altı suyunu nasıl etkileyeceğinin bilinmediğinin altını çizdi.

Uzmanlar, çoğunlukla tatlı suya erişimi olmayan yerleşim bölgesinin nüfusunun büyük ölçüde deniz suyuna bağımlı olduğunu da eklerken, İsrail’in yeni planına aşina olan ABD'li yetkililere göre, benzer bir eylem planı ABD'li ve İsrailli yetkililer tarafından da tartışılmıştı.

WSJ, bu planın onaylanması ve hayata geçirilmesi durumunda İsrail’e ‘koşulsuz yardım’ nedeniyle reytingi düşen ABD Başkanı Joe Biden ve yönetiminin çok daha zor durumda kalacağına dikkat çekerken, İsrail’in planını onaylayan Washington, uluslararası kınama riskiyle karşı karşıya kalacak.

Aynı zamanda bu seçenek, varsayımlara göre uzunluğu neredeyse 500 kilometreye ulaşabilen tünel ağını hızlı bir şekilde devre dışı bırakmanın birkaç etkili yolundan biri olarak görülüyor.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in ‘Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme’ gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi'ne düzenlenen kara saldırılarında 75, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 899’a yükseldi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 259 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı.

Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün ‘insani ara’ verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.

İsrail ordusu ,1 Aralık'ta ‘insani ara’nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.