Branko Marcetic imzalı makalede, ABD ve İngiltere yönetimlerinin Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmayı kasıtlı olarak uzatmaya çalıştıkları ifade edildi.
“Ukrayna'daki çatışmanın başladıktan birkaç ay sonra sona erebileceğini ve ABD ile İngiltere hükümetlerinin bunun olmasını önlemek için çalıştığını inkar etmek giderek zorlaşıyor” diye yazan Marcetic, 2022 ilkbaharında Rusya ile Ukrayna arasında yapılan müzakere süreci sırasında Ukrayna heyetine başkanlık eden Halkın Hizmetkarı partisinin lideri David Arahamiya’nın bu konudaki açıklamalarını gündeme getirdi.
Arahamiya’nın eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından Rusya ile barışın bozulmasına ilişkin açıklamalarına atıfta bulunan Marcetic, Batı’nın başlıca amacının Rusya’yı zayıflatmak olduğunu vurgulayarak, Ukrayna’nın ise Batılı ülkelerin elinde gözden çıkarılabilir bir malzeme haline geldiğini sözlerine ekledi.
Marcetic, “Bütün bunlar, son aylarda Ukrayna ve Rusya'nın barışın eşiğinde olduğu, ancak Rusya'yı zayıflatacak ve muhtemelen istikrarsızlaştıracak uzun süreli bir savaş isteyen NATO ülkeleri tarafından durdurulduğu iddia edilen çok sayıdaki habere daha fazla ağırlık kazandırıyor” vurgusunu yaptı.
Yazara göre Ukrayna, Batı’nın bu macerasına katılmanın bedelini ağır ödedi; binlerce insan öldü veya sakat kaldı, ülke ise ciddi ekonomik, demografik ve bölgesel kayıplarla karşı karşıya kaldı.
Halkın Hizmetkarı partisinin lideri ve Ukrayna parlamentosu Yüksek Rada’da Ulusal Güvenlik, Savunma ve İstihbarat Komitesi üyesi olan David Arahamiya, müzakere süreci sırasında, Kiev’e gelen dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un Rusya’yla hiçbir anlaşmaya imza atılmamasını ve savaşmaya devam edilmesini söylediğini açıklamıştı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmeler, özel askeri harekat başladıktan birkaç gün sonra düzenlenmişti. 2022 Mart ayında varılan anlaşma sonucunda Rusya, askerlerini Kiev çevresinden çekmişti. Ardından taraflar müzakere sürecinin çıkmaza girdiğini açıklamıştı. Ukrayna, 2022 Mayıs ayında müzakere sürecinden çekilmişti. Rusya, bunun nedeninin Batı ülkelerinin etkisi olduğunu belirtmişti.