Sputnik’e konuşan diplomat, Cumhurbaşkanının temasları ve ziyaretlerinin ana gündeminin ‘Gazze’ olduğunun altını çizdiği demecinde, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Gazze diplomasisi’ bu hafta da devam edecek. Gazze'deki durumun çözümüne yönelik devlet ve hükümet başkanlarıyla temaslarda bulunacak. Bir yandan Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için çalışırken, diğer yandan da İsrail-Filistin çatışmasını ‘iki halk için iki devlet’ ilkesine dayalı çözüm için olarak çözmek için çaba gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘Temas grubu bu hafta ABD'li yetkililerle görüşmelerde bulunacak’
Filistin davası için kapsamlı ve adil barış süreci amacıyla İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Arap Birliği'nin oluşturduğu Temas Grubu üyesi ülkelerinin faaliyetleriyle ilgili de bilgi veren diplomatik kaynak, müzakerelerden beklentiler hakkında yorum yapmadığı değerlendirmesini, “Temas grubu müzakerelerinin bu hafta ABD'de yapılmasını bekliyoruz. Grup, bu hafta ABD'de yönetimiyle görüşmelerde bulunacak” diye sonlandırdı.
Türkiye, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan’ın dışişleri bakanları, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği'nin Riyad'daki zirvelerinin ardından Gazze konusunda bir temas grubu oluşturmuştu.
Grup daha önce Pekin, Moskova, Londra ve Paris'te görüşmelerde bulunmuştu.
29 Aralık’ta Temas Grubu üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, New York'ta Çin Dışişleri Bakanı da olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Dönem Başkanı Vang Yi ile bir araya gelirken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu Temas Grubu üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, ortak açıklamada, Filistin davası için kapsamlı ve adil barış sürecine geri dönülmesi talebinde bulumuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, BMGK'nin Gazze Şeridi'ne insani yardımların girmesiyle ilgili kararı uygulanmadığının altını çizdi.
BM'yi sorumluluklarını yerine getirmeye davet eden Bin Ferhan, Hamas ile İsrail arasında sağlanan ‘insani ara’ mutabakatının da kalıcı ateşkes için umut verdiğine işaret etti.
İsrail'in saldırılarından önce abluka altındaki Gazze Şeridi'ne günlük 500 aracın giriş yaptığı ancak şu anda günlük 100 aracın girebildiğine vurgu yapan Bin Ferhan, Gazze'de 16 bini aşkın kişinin öldürüldüğü ve ‘insani aradan’ sonra yeniden kan dökülmeye devam edileceğini ifade etti.
Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde ‘insani aranın’ yeterli olmadığını ve ateşkes istediklerini kaydeden Bin Ferhan, felaketin boyutunu anlamaya başlayan uluslararası toplumda Gazze Şeridi'nde ateşkes talep eden seslerin yükseldiğini belirtti.
İnsani aranın ateşkese dönüşmesi talebi
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki ise Filistin halkının varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğunu belirterek, Gazze'de devam eden ‘insani aranın’ ateşkese dönüşmesi ve Gazze'deki katliamların sona ermesi gerektiğini vurguladı.
‘İnsani ara’ya yol açan çabalardan dolayı Katar ve Mısır'a teşekkürlerini ileten Maliki, "Zaman daralıyor ve çözülebilir bir siyasi anlaşmazlık, öngörülemeyen bir dini çatışmaya dönüşüyor. Gazze'ye uygulanan abluka sona ermeli ve halkının evlerine dönmelerine izin verilmeli" ifadelerini kullandı.
Maliki, abluka ve son saldırılardaki bombardımanın Gazze'de 1,7 milyon insanın yerinden edilmesine yol açtığını dolayısıyla uluslararası korumaya ve cezasızlığın sona ermesine ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayarak, "Filistin halkı varoluşsal bir tehditle karşı karşıya. İsrail'in halkımızı öldürürken kendini savunma hakkı yoktur" dedi.
Filistin halkının ‘kendi kaderini tayin hakkı’ olduğunu tekrarlayan Filistin Dışişleri Bakanı, "Gazzesiz Filistin olmaz ve Filistin özgür kalacaktır. Barışa giden tek yol budur. İnsanların evlerine dönmelerine, hayatlarını yeniden kurmalarına izin verilmeli ve abluka sona ermeli" diye konuştu.