Yargıtay 8. Ceza Dairesi, kazı kazan biletini kes/yapıştır yöntemiyle ikramiye çıkmış gibi göstererek başkasına satan sanıklara "parada sahtecilik" suçundan verilen 1 yıl 8’er ay hapis cezalarını onadı.
Dairenin kararına göre, İzmir’de bir kişi, 2013’te kazı kazan biletine 5 bin lira ikramiye çıktığını söyleyen kişiden bileti 4 bin 500 liraya satın aldı.
Bileti Milli Piyango İdaresi’ne götürdüğünde tahrif edildiğini öğrenen mağdur, bileti aldığı kişiden şikayetçi oldu.
Bilet satışının yapıldığı yere giden polis ekipleri, Milli Piyango şapkası giyerek bilet satıcılığı yapan kişi ile mağdura ikramiye çıktığını iddia edeni gözaltına aldı.
Dairenin kararına göre, İzmir’de bir kişi, 2013’te kazı kazan biletine 5 bin lira ikramiye çıktığını söyleyen kişiden bileti 4 bin 500 liraya satın aldı.
Bileti Milli Piyango İdaresi’ne götürdüğünde tahrif edildiğini öğrenen mağdur, bileti aldığı kişiden şikayetçi oldu.
Bilet satışının yapıldığı yere giden polis ekipleri, Milli Piyango şapkası giyerek bilet satıcılığı yapan kişi ile mağdura ikramiye çıktığını iddia edeni gözaltına aldı.
Bu kişilerce kullanıldığı tespit edilen araçta yapılan aramada ise kazı kazan kuponları, jilet ve yapıştırıcı madde ele geçirildi.
Haklarında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açılan sanıklar, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki suçtan da hapis cezasına mahkum edildi.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2019’da dolandırıcılık suçundan verilen cezayı onarken, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezayı, eylemin parada sahtecilik suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozdu.
Bozma kararı üzerine yeniden yargılama yapan yerel mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 198. maddesinde belirtilen “paraya eşit sayılan değerler” kapsamında, TCK’nin 197. maddesinde hüküm altına alınan parada sahtecilik kapsamında sanıklara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verdi.
Ortada para olmadığını savunan sanıklar ise parada sahtecilikten verilen cezanın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek karara itiraz etti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, yaptığı temyiz incelemesi sonucu sanıklara verilen cezayı onadı.
Haklarında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açılan sanıklar, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki suçtan da hapis cezasına mahkum edildi.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2019’da dolandırıcılık suçundan verilen cezayı onarken, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezayı, eylemin parada sahtecilik suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozdu.
Bozma kararı üzerine yeniden yargılama yapan yerel mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 198. maddesinde belirtilen “paraya eşit sayılan değerler” kapsamında, TCK’nin 197. maddesinde hüküm altına alınan parada sahtecilik kapsamında sanıklara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verdi.
Ortada para olmadığını savunan sanıklar ise parada sahtecilikten verilen cezanın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek karara itiraz etti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, yaptığı temyiz incelemesi sonucu sanıklara verilen cezayı onadı.
Kararı gerekçesi ne?
Dairenin onama kararında, sanıkların, biletin ikramiye rakamlarının bulunduğu kısma başka bir biletten alınan “5.000 TL / BEŞBİN TL” kısmını yapıştırdıkları tespiti yer aldı.
Bu yolla sanıkların bileti tahrif ettiği ve atılı suçu işledikleri belirtilen kararda, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığı aktarıldı.
Kararda, “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanıkların paraya eşit sayılan değerlerden kabul edilen Milli Piyango İdaresi tarafından üretilen bileti tahrif edip mağdura satarak atılı suçu işlediklerinin anlaşılması karşısında kurulan mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.” denildi.
Bu yolla sanıkların bileti tahrif ettiği ve atılı suçu işledikleri belirtilen kararda, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığı aktarıldı.
Kararda, “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanıkların paraya eşit sayılan değerlerden kabul edilen Milli Piyango İdaresi tarafından üretilen bileti tahrif edip mağdura satarak atılı suçu işlediklerinin anlaşılması karşısında kurulan mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.” denildi.