Rus Devlet kanalı Rossiya 1 muhabiri Pavel Zarubin’e konuşan Dmitriy Peskov, Ermenistan'ın KGAÖ konusundaki tutumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Rusya’nın Ermenistan'la KGAÖ konusunda aynı fikirde olmadığını teyit eden Peskov, örgütün gündemde olduğunu vurgularken, “Çünkü bütün ülkeler bu bloğun daha da güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Dolayısıyla bizim de bu şekilde ilerleyeceğimizi düşünüyor, Ermeni dostlarımızın da örgüte katılımını artırması yönündeki yaklaşımlarını eninde sonunda sürdüreceklerini umuyoruz” dedi.
Peskov, bazı Batılı politikacıların Rus barış güçlerini Karabağ bölgesinden sürmeyi ve Rusya ile Ermenistan arasındaki bağları koparmayı istediği ile ilgili soruya verdiği yanıtında, “Görüyorsunuz, muhtemelen dört veya beş yıl önce benzer bir mücadele diplomatik maskelerle yürütülmüştü. Şimdi bu maskeler çoktan atıldı ve doğrudan yürütülüyor. Bazı ülkeler Karabağ çevresindeki durumu daha önce olduğu gibi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Bunu fark eden Azerbaycan tarafı da resmi olarak belirli sayıda ülkenin arabulucu olarak herhangi bir rol üstlenemeyeceğini açıkladı. Çünkü onların tek taraflı bir pozisyon aldığı biliniyor” diye konuştu.
Bazı Batı ülkelerinin Karabağ konusunda tek taraflı bir pozisyon alarak bir şey iddia edebilmesinin hem imkansız hem de uygunsuz olduğuna değinen Peskov, “Ve bizi oradan çıkarmaya çalıştıkları gerçeğini de biliyoruz. Ancak Rusya dışında bölgede barış ve istikrarın garantörü olarak böyle bir rol oynayabilecek ülke yok” dedi.
‘Von der Leyen'in Maydan olaylarına ilişkin sözleri üzüntü verici’
Kremlin Sözcüsü, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Ukrayna'daki Maydan Olayları’nın 10. yıldönümüne ilişkin sözlerini de değerlendirdiği demecinde, ‘özgürlük arzusunu’ işaret ettiği konuşmasının üzüntü verici olduğunu belirtti.
Kiev'de 10 yıl önce askeri darbe gerçekleştiğini ve meşru hükümetin devrildiğini hatırlatan Peskov, “Bu (Von der Leyen’in açıklamaları) çok yazık, çünkü modern Avrupa tarihinde muhtemelen daha önce hiç şiddetli bir darbe bir bayram olarak algılanmamıştı. Orada bir darbe oldu, Avrupa devletlerinin imzalı garantilerine rağmen meşru hükümet devrildi” ifadelerini kullandı.
Maydan olaylarının sonuçlarını da anımsatan Peskov, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ukrayna için bu darbe, önce aşırı milliyetçi, sonra da açıkça Nazi duygularının yeşermesine yol açtı. Daha sonra Kiev'de, kendi halkının bir kısmı dahil olmak üzere bizim için tehlikeli olduğu ortaya çıkan bir rejimin ortaya çıkmasına neden oldu. Ne yazık ki bu Ukrayna'da her gün gördüğümüz trajedilerle de devam ediyor.ABD ve Avrupa yetkililerinin kendi ülkelerindeki darbelere sevineceğini hayal etmek pek mümkün değil. Ancak uluslararası ilişkilerde bu popülizm ne yazık ki artık Avrupa siyasetinin tarzını yansıtıyor. Bu iyi bir şey getirmiyor."
‘Biz boşuna Kiev rejimi demiyoruz’
Hafta başında Ukrayna Meclisi Verkhovna Rada Başkanı Ruslana Stefanchuk'un ‘Ukrayna'da Rus ulusal azınlığının olmadığı ve olamayacağı’ ile ilgili açıklamalarına da dikkat çeken Peskov, “Kiev rejiminin özü budur. Bu yüzden ona boş yere rejim demiyoruz, bu sebepten dolayı rejim diyoruz. Çünkü devlet yetkililerinden böyle açıklamalar beklenmez” dedi.
Stefançuk, konuşmasında, Ukrayna’daki Rusların haklarının ihlal edilmesi gerektiğini belirtmiş, Rus halkının temsilcilerinin ‘herhangi bir ayrıcalığı’ sahip olamayacağını vurgulamıştı.
Kremlin Sözcüsü Peskov, Ukrayna'da milyonlarca Rus'un yaşadığını anımsatırken, dolayısıyla bu tür açıklamaların ‘yalnızca rejimlerde’ mümkün olduğunu hatırlattı.