Türkiye, 1981 yılından itibaren 24 Kasım'ı Öğretmenler Günü olarak kutluyor. Bu tarih, 24 Kasım 1928'de Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Millet Mektepleri'nin Başöğretmenliği'ni kabul ettiği gün olması sebebiyle özel kılındı. Bu günün kutlamaya dönüşmesi ise 1992’de Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle başladı.
Bu özel günün ortaya çıkış sebebi olan Atatürk ise öğretmenlere "Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır" diye seslenir.
İşte tam da bu sözde bahsedilen eğitimcilerden biri; 5 yıldır bu görevi gerçekleştiren öğretmen İhsan Kartoğlu.
'Öğretmenliği ailemin baskısıyla yazmıştım'
Kartoğlu, Kars'ta bir okulda öğretmenlik yapmasına rağmen dersler sınıfların dışına öğrencilerinin istekleri ise hayallerin ötesine taşındı.
Genç öğretmen öğrencilerinin doğum günlerinde hayallerini bir kağıda yazmalarını istedi ve o hayalleri bir bir gerçekleştirdi.
Peki bu yolculuk nasıl başladı?
İhsan Kartoğlu kimdir?
1996’da Rize’nin Çayeli ilçesinde dünyaya gelen İhsan Kartoğlu, 22 yıl boyunca Çayeli'nde yaşadı. Eğitim hayatını da Rize'de tamamladı. Meslek seçimi konusunda ise öğretmenliği hiç düşünmüyordu.
"Aslında birçok mesleği düşündüm. İlk önce mühendis olmak istiyordum. Sonrasında eşit ağırlık bölümünü seçtim ve hukuk alanına ilgi duydum. Girdiğim denemelerde istediğim puanlar gelmeyince PDR bölümüne yöneldim. Sınavda iyi bir puan almama rağmen PDR bölümünü kazanamamıştım. Öğretmen olmak aslında bana çok uzak bir durumdu. Ailemin baskısıyla öğretmen oldum. Şimdilerde iyi ki öğretmen olmuşum diyorum. Tercih listemin en sonuna ailemin baskısıyla sınıf öğretmenliği bölümü yazdım. Son tercihim geldi ve öğretmenlik okumaya başladım."
'Köydeki çocukların bize daha çok ihtiyacı var'
Öğretmenliğe aile zoruyla başlasa da bu meslekle anılması uzun sürmedi Kartoğlu'nun.
İhsan Öğretmen, Kars merkeze bağlı Çerme Şehit Tahsin Yıldırım İlkokulu’nda 2. sınıf öğretmenliği yapıyor.
"Öğretmenlikte beşinci yılımdayım. Hepsi köylerde geçti. Tayin alıp farklı şehirlere gitme, merkez okullarda görev yapmaya hakim var ama tercih etmiyorum. Köyde okuyan çocukların biz öğretmenlere daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Şartlarım el verdikçe köy okullarında öğretmenlik yapmak istiyorum."
'Anıtkabir gezimizi unutamıyorum'
Kimi zaman bir doğum günü isteğini hayata geçiriyor, kimi zaman da bir hayalin gerçekleşmesine vesile oluyor İhsan Öğretmen.
Kendisi de Anıtkabir'i hiç görmeyen Kartoğlu, öğrencilerinin Ankara heyecanına da ortak oldu, onlarla birlikte bir ilki yaşadı.
"Aslında çok fazla anım var ancak öğrencilerimle Anıtkabir gezimiz bence en güzel ve özel olanı. Ankara’ya uçakla seyahat etmiştik. Öğrencilerimin büyük bir çoğunluğu ilk defa uçağa binmişlerdi. İlk defa Ankara’yı gezme şansı bulmuşlardı. İlk defa Atatürk’ün huzuruna çıkmışlardı. Böyle güzel ilklerde onlara öncülük ettiğim için kendimle gurur duyuyorum."
'Öğrencilerim gülümseyince 'başardım' diyorum'
Kartoğlu'nun Türkiye genelinde tanınmasını ise öğrencilerine dair yaptığı paylaşımlar sağladı. Çocukların mutlu anları sosyal medyada binlerce kez izlendi.
Sputnik'e konuşan İhsan Öğretmen, en büyük amacının çocukları mutlu etmek olduğunu olduğunu söyledi:
"Hepsi aslında birbirinden farklı zamanlarda gelişen projeler. Hepsinin de altında eğitim var. Öğrencilerimi köyden şehir merkezine götürme fikrini okuduğum bir araştırma yazısına borçluyum. Anıtkabir gezisini sosyal medyaya borçluyum. Orada tanıştığım güzel bir insan vesile oldu. Öğretmen olduğum ilk günden beri çocukları mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum. Öğrencilerimin gülümsemesini görmek beni çok mutlu ediyor. İşte o zaman başardım diyorum. “Bir çocuğu mutlu ettin. Kalbinde yer edindin. Ne mutlu sana İhsan” diyorum. Onları benimle birlikte kahkaha atarken görmek gibisi yok."
'Siz bir meleksiniz'
Kartoğlu'nun en unutamadığı anlardan biri ise, doğum günü hediyesi olarak saat aldığı öğrencisinin sözleri oldu:
"Bir erkek öğrencim vardı. Doğum gününde yine köyden şehir merkezine gelmiştik. İstediği her şeyi yapıyorduk. Bir saatçiye girdik ve uzun zamandır istediği bir saati aldık. Dışarı çıktığımızda gülümseyerek saatine bakıyordu. Birden bana döndü ve gülümseyerek “Öğretmenim siz bir meleksiniz.” dedi. Çok mutlu olmuştum."
'Unutamadığım bir öğretmenim yok'
Hafızasına kazının bir öğretmeni olmamış Kartoğlu'nun ama kendisi tam tersini ispatlamak istiyor.
"Öğrenciyken çok uslu bir çocuktum. Öğretmenlerimin sözünü dinler, yanlış davranışlar yapmaktan kaçınırdım. Öğretmenlerim de beni severlerdi. İlkokul öğretmenlerimi çok severim ama unutamadığım bir öğretmenim yoktu içlerinde. Çünkü ilkokulda üç öğretmen tarafından okutulmuştum. Bu yüzden bir yanım hep buruktur. Aynı burukluğu öğrencilerime yaşatmamak için çabalıyorum."