ANKARA FARKI

TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı Turan: Gazze’de Batı’nın maskesi düştü

AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Gazze’de Batı’nın sergilediği ‘ikiyüzlülüğe’ tepki gösterdi. Batı’nın insan hakları, özgürlükler gibi kavramları savunurken Gazze’de yaşananlara göz yumduğunu belirten Turan, “Batı değerleri bitmiş. Maskeleri Gazze’de düştü” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan konuk oldu. Programda İsrail-Filistin Filistin çatışmaları ve buna bağlı uluslararası gelişmeleri değerlendiren Turan, şu mesajları verdi:

‘Gazze’de Batı değerleri bitti’

“İsrail söz konusu olunca uluslararası hukuk vs. hikâye oluveriyor. Ne bu hukukun ne de bu hukuku icra etmesi gereken kurum ve kuruluşların hiçbir anlamı yok. Bu kurum ve kuruluşlar da karar yetkisini elinde tutan ve etkili olan ülkelerin de bütün bu İsrail’in hukuksuzluğuna kayıtsız şartsız desteği var. Dünyada düzen bu. Benim kafamda uluslararası düzenle ilgili tüm anlayış yıkıldı. Bundan sonra uluslararası bu çevrelerden gelecek, süslü cümleler içeren hiçbir şeyi onlardan duymak istemiyorum. Batı dünyasından bu güne kadar duyduğumuz demokrasi, özgürlükler, insan hakları, sivil, hak, hukuk… Bunların hiçbirinin hiçbir kıymeti olmadığını gördük. Batı değerleri bitmiş. Değer diye ithal ettikleri, savunuculuğunu yaptıkları, dünyaya pazarlamaya çalıştıkları ne varsa hiçbirine kendilerinin saygıları olmadığını, bağlı olmadıklarını bizzat onların hal ve hareketlerinden gördük ve öğrendik. Batı’nın maskesi düştü.

‘İsrail bardağı taşırdı, hiçbir kural tanımıyor’

“İsrail onların yaramaz çocuğu olarak hiçbir şekilde bu kavramları tanımıyor. İsrail’in hak, hukuk ve kural tanımazlığı; bu tanımazlık karşısındaki ABD ve Batı toplumu yöneticilerinin bu zulme, bu soykırıma açıkça destek vermeleri içinde vicdan taşıyan insanoğlunun bardağını taşıran son damla oldu. İnsanoğlu ‘Bu kadarına da pes. Yeter artık. Hiçbir manipülasyonunuza inanmıyoruz. Siz yanlış yerde duruyorsunuz’ dedi. Sadece İsrail’in yaptığı zulümlere karşı çıkmadılar aynı zamanda kendi ülke yönetimlerini de protesto ettiler. Kınadılar. Halen de dünyanın her yerinde devam ediyor. Göz göre göre böyle bir ölüm makinası, soykırım yapan bir yönetim, bir ülke, bir topluluk savunulamaz. Savunan kişinin kendisini ‘ben insan mıyım?’ diye gözden geçirmesi lazım.”

‘Bu krizden Filistin devleti ile çıkılabilir’

“Buradan Filistin devleti ile çıkılabilir. Tabiri caizse zaten Türkiye’nin aralamaya çalıştığı kapı ve ulaşmaya çalıştığı nokta da bu. Dışişleri bakanımız Sayın Fidan da zaten ‘Gazze’deki meseleden ya büyük bir savaş ya büyük bir barış çıkacak’ demişti. Büyük bir barışın çıkmasının tek bir yolu var; İsrail’in işgal ettiği toprakları terk etmesi. En azından bugün karşısında bulunan direniş gruplarının da her ne kadar İsrail’in meşruiyetini sorgulasalar da en azından ilk aşamada 67 sınırları ile geçmişteki yapılan anlaşmalar ile ilgili yaptıkları yorumlarda da bunu kabul edilebileceğine dair beyanları vardı. Dolayısıyla İsrail bugün dünya barışını tehdit eden bu politikalarına artık dünyanın bugün kaptan köşkünde bulunan ülkeler bir gün ‘dur’ diyecek. ‘Artık sen bizim çıkarlarımıza tehdit eden bir karakol olmaktan çıktın, hepimizin çıkarlarını tehdit eden bir ülkeye dönüştün’ Bu tercihte bulunmak durumunda kalacaklar.”

‘Türkiye ABD’nin askeri değil’

“Biz haklının yanında duruyoruz. Ama bizim haklının yanında durmamızdan rahatsızlar. O yüzden ABD önderliğindeki dünya bize diyor ki ‘Haklının yanında değil, bizim istediğimiz yerde duracaksınız’ Türkiye o devirde değil şuan. Türkiye artık kendi politikalarını kendi milletinin istediği şekilde, kendi ülkesinin çıkarlarına uygun olarak belirliyor. Aynısını Rusya-Ukrayna krizinde de yaptılar. ‘Biz istedik diye siz de savaş açın’ dediler. Çok istiyorsan kendin git. Biz sizin askeriniz değiliz. Tamam; bir topluluk içindeyiz, iş birliği yapıyoruz. Ama siz efendi biz onun askeri değiliz, eşit ülkeyiz. Dolayısıyla ülkemizin ve milletimizin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Gemileri istedikleri kadar getirebilirler. Bizim de gemilerimiz var, gemileri kullanan inanmış askerlerimiz var ve doğrudan, haktan yana bir milletimiz var. Allah devletimize de milletimize de zeval vermesin.”

Yorum yaz