DÜNYA

Ünver Sel: Maydan eylemlerinden sonra Ukrayna yozlaşmış ve otoriterleşmiş iktidarlar gördü

Ukrayna’da 10 yıl önce gerçekleşen darbe sonrasında yaşananları değerlendiren Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel ABD ve Batı’nın Ukrayna’da kukla bir yönetim kurduğunu belirtti.
Sitede oku
21 Kasım 2013'te, ilk başta Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin ‘özgürlüğe giden yol’ olduğunu düşünenlerin yer aldığı gösterilere, ülkenin farklı yerlerinden Batılı ülkeler tarafından desteklenen Nazi sempatizanı grupların da katılmasıyla silahlı çatışmaların merkezi haline gelen ‘Maydan Olayları’ 10’uncu yılını doldurdu.

‘Ukrayna tarihinde dönüm noktası’

Aradan geçen 10 yıllık süreci Sputnik’e değerlendiren Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel şunları söyledi:
Dünyada hem yaşandığı döneme hem de günümüze kadar etkisi süren Renkli Devrimlerden biri olan Turuncu Devrim, Ukrayna’da 2004 yılında gerçekleştiğinde çoğu uzman bu sürecin herkes için en doğrusu olduğuna inanıyordu. Ukrayna’da Batılılara ve onların çıkarlarına hizmet edecek bir sistem inşa edilmesi planlanırken bunu Turuncu Devrim ile başaramayanlar bundan tam 10 yıl öncesinde daha kanlısını ve daha acımasızını başlattılar. 21 Kasım 2013 tarihinde Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı adı verilen alanda geniş çaplı protestolar başladı. Bu protestolar Ukrayna tarihinde ciddi bir dönüm noktasıdır. Dönemin Ukrayna lideri Viktor Yanukoviç, protestolar sırasında Batılı devletlerle görüşüp olayları yatıştırmak istese de başarılı olamadı. Ülkede artan aşırı milliyetçilik, yerini Neo-Nazizme bıraktı ve meşhur Maydan Darbesi, silahlı çatışmalarla ve can kayıplarıyla geçti.

‘Ukrayna halkı çatışma, yolsuzluk, ekonomik zorluklar yaşadı’

Darbe sonrasında oluşan yönetimler ile Ukrayna halkının zor günler yaşadığını altını çizen Sel “O gün demokratik reform, ekonomik kalkınma ve Avrupa entegrasyonu isteyen Ukrayna halkı, geçen 10 yılın ardından bunların herhangi birine kavuşamadığı gibi geriye de gitti. Ukraynalılar Turuncu Devrim’den bu yana çatışma, yolsuzluk, ekonomik zorluklar, şeffaf ve adil olmayan yargı, Neo-Nazizm, halkına hesap veremeyen ve dış emirlere bağlı bir sömürge ülkesinde yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Maydan Darbesi’nden bu yana geçen 10 yılda yozlaşmış ve otoriter denilen Yanukoviç idaresinden daha yozlaşmış ve otoriterleşmiş iktidarlar gördü. Ne bugünkü Vladimir Zelenskiy iktidarında ne de önceki Petro Poroşenko iktidarında Kiev Rejimi, halkına demokrasi ve özgürlük sunamadı. Ukrayna, maalesef derinden bir siyasi çalkantıya sürüklendi. Ekonomileri perişan halde” ifadelerini kullandı.

‘Batı’nın Ukrayna üzerinde sürdürdüğü operasyonda başarılı olamadı’

Yaşananları doğru değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Sel "Volodimir Zelenskiy ile başlayan süreç, özellikle Anglosaksonların dünyadaki jeopolitik çıkarları için ne kadar ileri gidebileceklerini bir kez daha tüm dünyaya gösterdikleri bir dönem oldu. Irak lideri Saddam, Euro ile petrol satmaya karar aldığı gün Irak bombalanmaya başladı. Tam da o günden bu yana yaşanan her çatışmanın tek bir açıklaması var: Enerji Savaşları. Zaten bugün o “Enerji Savaşı”, Gazze’de devam ediyor. Küresel çapta vekiller aracılığıyla devam eden bu savaşlar, bugün küresel ölçekte yaşanan ekonomik sıkıntıların da temel sebebidir. ABD, tehditle konsolide ettiği AB’ni Kollektif Batı çizgisinde NATO’nun kontrolüne tamamen soktu. ABD, NATO kartına rağmen hakimiyetini ve tek kutuplu Dünya sistemini sürdürmede Ukrayna üzerinde sürdürdüğü operasyonda başarılı olamadı. Rusya’nın 2014 yılında Kırım hamlesi ve sonra Ukrayna’da sürdürdüğü Rus dili konuşanları koruma yönündeki müdahalesi; bugün oldukça farklı bir noktaya doğru evrilmiş durumda” değerlendirmesini yaptı.

‘Çok kutuplu bir döneme geldik’

ABD’nin Ukrayna ve Filistin’de uyguladığı savaş stratejisinin bölgeyi tehdit ettiği vurgulayan Ünver Sel “ABD’nin, Ukrayna’nın savaş stratejisine harcadığı milyarlarca dolar ve insanlık dramıyla kendi tek kutuplu sistemini sürdürmede çıkmaza girmesi sonrası, Filistin ve İsrail krizini Dünya gündemine yaratarak oluşturduğu ortam artık Dünya’da yeni dönemin geldiğini gösteriyor. Tarihte 1945 yılında Yalta’da dönemin üç büyüğü ABD, İngiltere ve Sovyet Rusya arasında imzalanan “Yalta Barış Antlaşması” ve akabinde oluşan Birleşmiş Milletler yapılanması yeniden tesis edilmelidir. Dünya’nın yeni Yalta Süreci’ne ihtiyacı vardır. Filistin ve İsrail arasında oluşan, yaşadığımız bu kriz sürecini çözecek ülke Rusya’dır. Rusya, İsrail’i ABD’nin politikalarına teslim etmemeli ve İsrail ile görüşme trafiğiyle birlikte; Ortadoğu’da ve Dinyeper Nehri çevresinde barışı getirmede kilit rol almalıdır. Dünyamızda ufukta “çok kutuplu” yeni bir dönem geldiği açıkça gözükmektedir” dedi.
Ukrayna krizi
Maydan Olayları’nın 10. yıl dönümü: AB’ye üyelik hayali Kiev’e ne kaybettirdi?
Yorum yaz