Okan Aslan, Gün Ortası programında Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Vergi ve Mali İşler Komisyonu Başkanı Dr. Şakir Süloğlu'nu konuk etti. 2024 yılında vergi oranında ciddi artış olacağını belirten Süloğlu, "2024 yılında vergi gelirlerinde yüzde 73,5 artış öngörülmüştür" dedi.
Dr. Şakir Süloğlu, 2024 yılına girerken vergi oranındaki değişimi şöyle anlattı:
"2024 yılına girerken vergi, harçlar ve cezalar yüzde 56,64 oranında artacak. 2024 yılı bütçemiz şu anda Meclis’te görülüyor. 2024 yılında hükümetimiz 7 trilyon 407 milyar lira tutarında vergi toplamayı öngörmektedir. Bu rakam 2023’te 4 trilyon 270 milyar liraydı. 2024 yılında vergi gelirlerinde yüzde 73,5 artış öngörülmüştür. Bu ne demektir? Tüketiciler üzerinden, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri üzerinden bu vergiler toplanmaya çalışılacak."
'Vergide adaleti sağlamak gözetilmesi gereken en önemli şey'
Vergi dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çeken Süloğlu, "Vergi adaleti bence devletin birinci gözetmesi gereken şey" dedi ve ekledi:
"Vergide adaleti sağlayamazsanız, hukukta adaleti sağlayamazsınız. Sosyal devlette adaleti sağlayamazsınız, insanların refah seviyesinin yükseltilmesini de sağlayamazsınız. Muasır medeniyetler seviyesine gelemezsiniz. En önemli adımlardan biri de kamuda tasarrufa gitmek. Vatandaşın sırtına yüzde 73,5 vergi gelirlerini yükleyeceksiniz, öbür tarafta kamuda alabildiğine israf olacak. Otobanlar çakarlı arabalardan geçilmiyor."
'Vergi oranlarını artırmak, vergi gelirini etkilemez'
Süloğlu, vergi oranlarını artırmanın vergi gelirlerini etkileyemeyeceğinin altını çizdi. Herkesin gücüne göre vergi alması gerektiğini söyleyen Süloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Vergi oranlarını artırmak, vergi gelirlerini artırmaz. Bütçe açığı veya cari açıkta ilk başvurulan şey, dolaylı vergilerin oranlarını yükseltmek oluyor. Bu adaletsiz, tüketicileri mahveden bir uygulama. Dolaylı vergileri kısaca şöyle tanımlayayım: Harcamalardan, tüketiciden alınan vergidir. Bunlar katma değer vergisi, özel iletişim vergisi, damga vergisi vs. Bir de dolaysız vergiler var. Onlar gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerdir. Bir de mülkiyet üzerinden alınan vergi var, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi vs. Mesela benzin istasyonlarından akaryakıt alırken ödenen KDV ve ÖTV’yi hem zengin hem fakir aynı oranda ödüyor. Oysa Anayasamızın 73. Maddesi diyor ki, ‘Herkes kamu gelirlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.’ Aslında bunun maliye politikasının sosyal amacı olması gerekiyor: Herkesin gücüne göre vergi alması."
'Adalet yapalım derken, adaletsizlik yaşanıyor'
Vergi aflarının çözüm getirmeyeceğini belirten Süloğlu, şöyle konuştu:
"Adalet yapalım derken adaletsizlik yaşanıyor. Diyelim bir vergi mükellefi zamanında vergisini ödüyor, başkası da ödemiyor. Son yıllarda çok karşımıza çıktığı için söylüyorum, ‘Nasıl olsa 1 sene içinde vergi affı çıkar’ diyor. Peki zamanında vergisini ödeyen? Vergi affıyla kime adalet, kime adaletsizlik getiriliyor? Vergi asılları hiçbir şekilde affedilmiyor. Vergi cezaları ve ona bağlı cezalar affediliyor. Vergi asıllarına da 18, 36 taksit getiriliyor. Gerçekten sigorta primini ödeyemeyen esnafımız, insanımız için bir fırsat oluyor bu."
'Ana sebep Türkiye'deki vergi oranlarının yüksekliği'
Son olarak matrah artırımına değinen Süloğlu, şunları söyledi:
"Maliye diyor ki, ‘Ben seni hiçbir kurumda vergisel açıdan incelemeyeceğim.’ Yani siz o kurumda hayali fatura kestiniz, vergi kaçırdınız, daha önce ödediğiniz vergilerin üzerine mesela 2022’de yüzde 25, 20, 15 vs. artırarak biraz daha fazla vergi verirse, o kişilere 5 yıl boyunca vergi yönünden hiçbir inceleme yapılmıyor. Vergisini ödeyene diyorlar ki ‘Sen matrah artırımında bulunmadın, seni incelemeye alacağız.’ Bunların hepsinin ana sebebi Türkiye’deki vergi oranlarının yüksekliğidir. Vergi dilimlerini bırakın, vergi oranlarını konuşun. Bunu ben bulmadım. İbn-i Haldun’un Mukaddime’sinde ‘Vergi oranları yükseltildiği zaman o bölgede çalışma ve üretme şevki, dolayısıyla vergi oranı azalır’ diyor.”