Her şehirde il hıfzıssıhha kurullarının halk sağlığının korunması amacıyla dış ortam sıcaklığı belli bir derecenin altına düşünce ısıtma sistemlerinin çalıştırılması kararını aldığını hatırlatan Akipek, bu sıcaklığın genellikle 15 derece olarak belirlendiğini söyledi.
Akipek, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun da bu konuya ilişkin hususları içerdiğine dikkati çekerek, kanunun 18'inci maddesinde "Kat irtifakı sahipleri bu hakka konu olan ortak arsa üzerinde, ileride kat mülkiyetine çevrilmek üzere yapılacak yapının sözleşmeye ve plana göre tamamlanması için kendilerine düşen borçları vaktinde yerine getirmek ve yapı işini, doğruluk kaideleri uyarınca kolaylaştırmakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler" hükmünün yer aldığını belirtti.
Bu madde gereği komşuların birbirini rahatsız etmeden ve doğruluk kaidelerine uyarak konutlarını kullanması gerektiğine işaret eden Akipek, bu doğruluk kaideleri gereğince komşuların birbirinin hoşuna gitmeyecek tutumlardan kaçınması gerektiğini dile getirdi.
'Hakim, talep halinde, komşu maddi zarara uğramışsa bu maddi zararın tazminine karar verebilir'
"Bu durumda kaloriferi yakmayan kişi, komşusunun daha fazla yakmasına sebebiyet veriyor. Bu kişi, Kat Mülkiyeti Kanunu açısından komşuluk ilişkileri bakımından komşularına zarar veriyor duruma düşüyor. Yine kanunun 33'üncü maddesi gereği kaloriferi yakan komşu, ana taşınmazın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebiliyor.
Burada kat maliki, 'Benim komşum kaloriferini hiç yakmıyor, bundan dolayı daha fazla yakmak durumunda kalıyorum. Benim sayemde o ısınıyor, buna müdahale edin.' diyebiliyor. Hakim de komşunun konutunu mevsim koşullarına uygun kullanmadığına karar verip, yaptığını sonlandırmasını isteyebilir.
Hakim, talep halinde, komşu maddi zarara uğramışsa bu maddi zararın tazminine karar verebilir. Normalde aylık 500 liralık ısıtma gideri olan bir kişi, 700 lira yakmak zorunda kaldıysa bu zararın tazminini isteyebilir."