Sputnik’e konuşan Chansley, ”Bana göre bunun bir tuzak olduğu çok açık. Trump ve destekçilerine yönelik psikolojik bir operasyon amacıyla düzenlendi” dedi.
6 Ocak 2021 olaylarını net bir şekilde siyah veya beyaz olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Chansley, “Bu gri alandaki bir konu. Evet, o gün şiddet ve kaos vardı. Ama şiddet içeren bir ayaklanma mıydı? Hayır değildi. İçerideki göstericilerin çoğu barışçıldı. Ve o gün olanları, o olaylara yol açanları ve sonrasında yaşananları analiz ettiğimizde, neler olup bittiğine dair daha net bir resim elde edebiliriz” diye konuştu.
Kongre Binası görevlilerinin binanın korunması için önceden Ulusal Muhafızların yardımını talep ettiği, ancak bu talebin yetersiz nedenler gerekçe gösterilerek reddedildiğini belirten aktivist, FBI’nın 6 Ocak'taki miting için toplanan ana hareketlere ajanlar yerleştirdiğini, ajanların bir şeylerin planlandığına dair bilgi verdiğini ve hatta Pentagon’un bile kitlesel bir olayla bağlantılı bir terör tehdidinden bahsettiğini ancak tüm bunların Ulusal Muhafızları harekete geçirmek için yeterli görülmediğine dikkat çekerek, "Yani bu bir istihbarat hatası değil, bu istihbarat bilgilerinin bastırılmasıdır" dedi.
BLM ve Antifa hareketlerinden aktivistlerin kalabalıkta Trump destekçileri gibi görünerek ve ‘şiddete eğilimli oldukları yanılsamasını yaratarak’ rollerini oynadıklarına vurgu yapan Chansley, “Ayrıca kalabalıktaki federal ajanların şiddeti ve kaosu kışkırttığı yönünde video görüntüleri ve spekülasyonlar da mevcut” ifadelerini kullandı.
Chansley, bu olayların ardından medya ve hükümetin Trump destekçilerini iç teröristler olarak adlandırmaya başladığını, propaganda kampanyalarıyla esasen anayasal haklarını ellerinden aldıklarını belirterek, “Binanın içindeki görüntüm de şoku, dehşeti ve şiddetli bir ayaklanmaya yönelik söylemi güçlendirdi. Sonuç olarak Trump kendisini ve destekçilerini hedef alarak Amerikalıların zihinlerinde ve kalplerinde büyük tepki uyandırdılar” değerlendirmesinde bulundu.
Bu olaylarda uluslararası casuslukla da bağlantı kuran Chansley, o gün protestocuların arasında Ukraynalı oligark İgor Kolomoyskiy'ye bağlı medya kuruluşu ‘1+1’ televizyon kanalıyla birlikte eski Ukraynalı istihbarat görevlisi Sergey Dubinin de bulunduğunu vurgulayarak, “Ve bu konuyla ilgili hiçbir soruşturma yürütülmüyor, herhangi bir tutuklama yapılmadı” ifadelerini kullandı.
FBI, Sputnik’in bu iddialara açıklık getirilmesi talebini reddetti.