Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:
İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanıyoruz.
İstanbul Boğazı'nda donanmamızın 100 gemiyle yaptığı geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyordu.
Netanyahu iki tarafına bakan koymuş basın açıklaması yapıyor, ama o bakanlar bile onunla aynı istikamette yürümüyor. Netanyahu gidicidir.
İsrail'in sonu hüsran olacaktır.
Fransa önce farklı açıklamalar yapıyor sonra geri vitese takıyor. Dürüst ol ya.
Bir gün öyle bir gün böyle yapma, aynen şu anda Filistin'dekilerin durumu gibi.
Hiçbir zaman akşam başka sabah başka olmayın. Türkiye gibi olun ya.
İsrail 40 gündür katliama devam ediyor.
Bir şehri tüm insanlarla yok etmeye çalışıyorlar. Devlet terörü estiriyor. İsrail, bir terör devletidir.
Benim ülkemde bile Hamas'ın bir siyasi parti olduğunu anlamayanlar var.
Kuvezdeki bebekleri katledenler, masumların tepesine bomba yağdıranlar, Netanyahu'ya sesleniyorum, sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla. Atom bombası var ve bununla tehdit ediyorsun, bunu biliyoruz. Ecelin geliyor artık, neye sahip olursan ol gidicisin.
Gazze'de 13 bine yakın insan öldü. Nerede bu dünyanın devlet başkanları? Hadi gelin bir de bununla ilgili yürüyün.
CHP açıkça İsrail yönetimini savunamadığı için canileri temize çekmeye çalışıyorlar. CHP'nin sicili zaten bozuk.
Riyad'da düzenlenen zirvede, Gazze için çözüm önerilerimizi kayda geçirdik. İsrail'in insanlık suçunun takip edilmesine, fon oluşturulması ve barış konferansına kadar, nükleer silahların ortaya çıkarılması dahil mutabakata vardık.
Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz.
İsrail'in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 'evet' oyuyla kabul ettiği Gazze kararına 'çekimser' oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız.
Atatürk'ün partisi kimi zaman marjinal örgütlerin, kimi zaman jakobenlerin, kimi zaman da siyasi ikbali için her türlü kılığa giren bukalemun tiplerin elinde oyuncağa döndü.
CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı da meçhul.
CHP ve 7’li koalisyonda kimin kimi hançerlediği bizim meselemiz değil. Önemli olan bu kifayetsiz muhterislerin hançerleri millete saplamasının önüne geçmek.
CHP, bireysel başvuru hakkını da içeren Anayasa değişikliğine hayır dedi. CHP'nin bireysel başvuru konusunda söyleyecek hiçbir sözü yoktur.
İki yüksek yargı arasında ortaya çıkan içtihat farkını darbe olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır.
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki mesele, görev alanları ile ilgili görüş farklılığından ibarettir.
(AYM ve Yargıtay kararları) Sorunun acil çözümü anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü yeni ve sivil anayasadan geçmektedir. bunun adresi de Yüce Meclis'tir.
Meclis, eylem ve nümayiş yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme merciidir. Sürece katkı vermek isteyen partilerle çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum. Oturmak istiyorsanız parka gidin.
Kılıçdaroğlu yeni bir ofis açmış, umarım mutfağı unutmamıştır.