Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Geçen hafta Gazze'ye yönelik ‘küresel bir girişim’ başlatma niyetinde olduğunu duyurdu. Türk liderin bu girişim kapsamında çeşitli dünya ve bölge liderleriyle bir dizi toplantı yapması bekleniyor.
Erdoğan'a göre Batı, Ankara'nın Filistin-İsrail ihtilafının çözümüne yönelik arabuluculuk çabalarına her türlü yardımdan kaçınıyor.
Rus siyaset bilimci, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi üyesi Kirill Semenov, Sputnik’e açıklamasında Erdoğan’ın bu girişiminin verimli olması için etkili mekanizmaların devrede olması gerektiğini söyledi.
Semenov, “Erdoğan'ın başlattığı girişim elbette iyidir ve pratikte sonuçları da olabilir. Ancak bu noktada, şu ana kadar İsrail’i Gazze'yi bombalamayı durdurmaya zorlayabilecek etkili bir baskı aracının bulunmadığı unutulmamalı. Elbette Erdoğan'ın etkili liderlerle iletişimi önemli. Hatta Tel Aviv'e baskı uygulayabilecek belli bir grup ülkenin ortaya çıkması da mümkün. Bu durumda Ankara'nın çabalarının temel sonuçlarından birinin sadece mevcut durumu belirten beyanatların değil, tam olarak bu mekanizmaları oluşturmayı amaçlayan bazı mekanizmaların veya eylemlerin olması gerektiğinin anlaşılması önemlidir” diye konuştu.
Rus uzman, hangi etkili mekanizmaların söz konusu olduğu sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Etkili mekanizmalar çok farklı olabilir. Somut duruma ve konjonktüre bağlıdır. Bana göre İsrail'e karşı kolektif yaptırımlar çok etkili bir araç olabilir, örneğin silah tedariki yaptırımı ya da belirli malların bu ülkeye ulaştırılmasına belirli altyapının kullanılmasına yönelik yaptırım gibi.”
Semenov, Batılı liderlerin Gazze'deki durum konusunda ikna edilmesi olasılığı konusunda şüphelerini dile getirdi, ancak Erdoğan'ın Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın olağanüstü ortak zirvesine katılan bazı ülkelerin desteğini alabileceğini öngörerek, şunları söyledi:
“Erdoğan'ın kendi ‘küresel inisiyatifi’ çerçevesinde Batılı ülkelerin liderlerini ikna etmesi ve onların desteğini alması son derece zor olacak. Bana göre asıl odak noktası bölge ülkeleri ve İslam dünyası olacak. Örneğin Riyad'daki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’nde pek çok şey söylendi ve hatta yazıldı. Eğer Ankara, Erdoğan'ın ‘küresel girişimi’ çerçevesinde yürüttüğü temaslar aracılığıyla bir dizi Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkesinin desteğiyle, Tel Aviv'in eylemlerini etkileyecek şekilde planlarını gerçeğe dönüştürmeyi başarabilirse, bu Türk diplomasisinin koşulsuz bir zaferi olacak.”