ABD Pasifik Kuzeybatı Eyalet Laboratuvarı'ndan bilim adamlarının yaptığı çalışmaların sonuçlarına atıfta bulunan Military Medical Research dergisi, ağır fiziksel aktivitenin kişinin bağışıklığını anında kötüleştirerek solunum yolu hastalığına yakalanma riskini büyük ölçüde artırdığını vurgularken, 45 dakikalık bir eğitim tatbikatı sırasında, ateşe dayanıklı ağır giysiler giyen 11 itfaiyecinin katıldığı deney sonrası yapılan kan, idrar ve tükürük örnekleri, ağır egzersiz sevenlerin vücudunun solunum yolu viral enfeksiyonlarına karşı çok daha savunmasız hale geldiğini ortaya çıkardı.
Deney sırasında 4 bin 700’den fazla molekülü inceleyen ABD’li bilim insanları, doku onarımı, enerji, protein ve oksijen ihtiyaçlarının karşılanmasıyla ilişkili yüzlerce molekülün seviyelerinde değişiklik kaydederken, özellikle en beklenmedik sonucun, analiz ettikleri tükürük örneklerinden geldiğinin altını çizdi.
Araştırma sonuçları, ağır egzersiz yapanların solunum yolunda gerçekleşen mikrobiyal bileşimindeki değişikliğin, vücudun bakterilerle yoğun bir şekilde savaşmaya başladığı anlamına geldiğini gösterdi.
Aynı zamanda viral enfeksiyonlarla mücadele için önemli olan moleküllerin sayısında azalma tespit eden bilim adamları, fiziksel aktivite sırasında acil olarak daha fazla oksijen ihtiyacının karşılandığı sırada yaşanan bu değişimin, vücudu solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız hale getirdiğini kanıtladı.
Bilim adamları, keşfin profesyonel sporcularla çalışan doktorların gözlemlerini doğruladığını vurgularken, sporcuların aktif antrenman dönemlerinde sıklıkla hastalandıklarını hatırlattı.
Buna ek olarak önceki çalışmalar, yoğun bir antrenmandan sonraki ilk günlerde, fiziksel durumu iyi olan kişilerde bile akut solunum yolu enfeksiyonu riskinin iki katına çıktığını gösterdi.
Egzersiz için yeterli süre ayırmak önemli
2018’de hazırladığı raporu paylaşan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1 milyar 400 milyondan fazla kişinin gündelik yaşamında egzersiz için yeterli süre ayırmadığından dolayı bulaşıcı olmayan bazı ölümcül hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunu duyurmuştu.
DSÖ tarafından yürütülen bu konudaki araştırmanın sonucuna göre, dünya genelinde kadınların üçte biri, erkeklerinse dörtte biri, fiziksel aktivite sürelerini artırmamaları durumunda kalp krizi geçirme, diyabet ve kanser hastalıklarına yakalanma riski altında.
Araştırma ayrıca kalp ve damar hastalıkları ile demans (bunama) ve yüksek tansiyon gibi bulaşıcı olmayan hastalıklara yakalanma riskini azaltan egzersiz yapma oranının, yüksek gelirli ülkelerde, gelişmekte olan daha az gelirli ülkelere göre iki kattan daha fazla olduğunu da ortaya koydu.